Açıköğretim sanat tarihi özet ders notları

tarih (2)SANAT TARİHİ 5.ÜNİTE ÖZET (ACEMİM)

*Kureyş Kabilesi Haşimoğulları ailesinden olan, islam dininin peygamberi Hz. Muhammed,

20 Nisan 571 tarihinde Mekke’de doğmuş,

*8 Haziran 632’de Medine’de  hayata veda etmiştir

*610 yılında, Hira Dağı’nda, Cebrail tarafından kendisine ilk vahiy gelmiş ve Allah’ın elçisi olduğu bildirilmiştir.

*614 yılında artık, açıktan açığa islam’a çağrı yapılmıştır. 614 yılında artık, açıktan açığa islam’a çağrı yapılmıştır.

*Müslümanların, ilk vahyin gelişinden 12 yıl sonra, 622 yılı Nisan ayının ortalarında Mekke’yi terk edip Yesrib (Medine) şehrine Hicret (göç) etmeleri ile islam tarihinde yeni bir çağ başlamıştır.

*Hicret, Hz. Ömer’in halifeliği zamanında takvimin başlangıcı sayılmıştır.

*Bedir (15 Mart 624), Uhud (23 Mart 625) ve Hendek (31 Mart 627) Savaşlarından sonra, Mekkeli Kureyşliler ile Hudeybiye Barışı (13 Mart 628) gerçekleştirilmiştir.

*11 Ocak 630 tarihinde Mekke teslim alınmıştır.

*Yesrib şehrinin adı önce Medinet’ül Münevvere (aydınlanmış şehir) daha sonra da Medinet-ün Nebi  yani Peygamberin Şehri

olarak değişmiş, günümüze alışagelmiş şekliyle Medine olarak ulaşmıştır.

*İslam sanatı incelemelerinde, 622 yılından halifeliğin Emevilere geçtiği 661 yılı-na kadar geçen süreç Erken Dönem

7.-10. yüzyıllar arasındaki Emevi ve Abbasi Halifeliği’nin siyasal egemenliği altındaki süreç Klasik Dönem olarak adlandırılmaktadır.

*islam öğretisinde il ev,meleklerin tavaf etmesi için, Allah ve melekler tarafından gökyüzünde kurulan Beyt-i Mamur’dur

*Meleklerin Kâbe’si olan Beyt-i Mamur’un, yeryüzündeki izdüşümünde bulunan insanların ilk evi, Beyt-i Atik, Mekke şehrindeki Kâbe’dir.

*Kabe nin Doğu köşesine Hacerü’l Esved, kuzey köşesine Irakî, batı köşesine Şâmî, güney köşesine Yemânî denilmektedir.

*Hz. Âdem’in, Kâbe’yi meleklerin yardımıyla inşa ettiğine inanılır. Kur’an’da Kâbe’nin temellerinin ibrahim ve ismail peygamberler tarafından yükseltildiği belirtilmektedir.

*Kâbe’nin içinde bulunduğu alana, Kur’an-ı Kerim’de geçen ifade ile el-Mescidü’l Haram denilmektedir.

*Mihrap, cami mimarisinin değişmez bir ögesidir. Genellikle yoğun dekorasyonu olan ve caminin kıble duvarında yer alan içbükey bir niştir.

*Minber, üzerinde hutbe okunan, basamaklarla çıkılan litürjik ögedir.

Minare, inananları namaza çağırmak için ezanın okunma işlevinin yapıldığı, ya camiyle bağlantılı ya da yakınında yer alan, camiden daha yüksekçe inşa edilmiş mimari yapıdır.

*Minarenin ilk kullanımı, Şam Emeviye Camii’ndedir.

*Hz. Muhammed, Hicret sırasında Medine yakınlarındaki Kuba’ya (20 Eylül 622) gelerek burada kalmış, kılınan ilk Cuma namazı ve okunan ilk Cuma hutbesinden (24 Eylül 622) sonra Medine’ye girmiştir.

*Hz. Muhammed’in, Medine’deki evinde cemaatle birlikte namaz kılmasından dolayı burası Mescid-i Nebi (Mescid-i Nebevi) adıyla islamiyet’in ilk camisi sayılmış, sonraki bütün camilere örnek teşkil etmiştir.

*islamiyet’in ilk yıllarında, Mekke ve Kâbe müşriklerin elinde olduğundan, kıble yönü Kudüs Mescid-i Aksa’ya doğru idi. Hz. Muhammed’e, 624 yılı Şaban ayının 15. günü Medine’nin kuzeybatısındaki Benî Selime Mescidi’nde namazdayken Bakara Suresi’nin 144. ayeti inince, peygamber namazını bozmadan Kâbe yönüne dönmüştür.

*Bu olaydan sonra, Müslümanlar için kıble yönü değişmiş, bu olayın yaşandığı Benî Selime Mescidine Mescid-i Kıbleteyn (iki Kıbleli Mescid) adı verilmiştir.

*Hz. Muhammed’in ölümü üzerine, Medinelilerin ortak kararıyla Hz. Ebu Bekir (632-634) islam Devleti’nin ilk halifesi olmuştur.

*Halifelik, Hz. Ebu Bekir’den sonra sırasıyla; Hz. Ömer (634-644), Hz. Osman (644-656) ve Hz. Ali (656-666)’ye geçmiştir.

*Endülüs: ispanyolcadaki Andalucia sözcüğünden türetildiği sanılan, Müslüman ispanyası anlamına gelen bir kelimedir. ispanya Yarımadası’nın kuzeyindeki küçük bir alanı dışında bırakan Orta ve Güney ispanya bölgelerini kapsar.

*Emevi Dönemi, islamiyet’in genişleyip yayıldığı, islam dininin öğreti ve ihtiyaçları na göre biçimlenen bir sanatın oluşmaya başladığı dönemdir.

*Tavaf: Kutsal kabul edilen, bir objenin etrafında dönülerek yapılan ibadet şekli.

*Hcerü’l Muallak: Hz.ibrahim’in ismail’i kurban etmek üzere bu taşı seçtiğine ve Hz. Muhammed’in de Miraç’a yükselirken ayağını bu taşa bastığına inanılmaktadır.

*Hacerü’l Muallak’ı örten kubbe, Osmanlı Dönemi’nde, altın varak levhalarla kaplanmıştır.

*Halife Abdülmelik tarafından Kudüs’teki kutsal alana yaptırılan Mescidü’l Aksa (702), islam dünyasının en kutsal yapılarındandır.

*Şam Emeviye (Ümeyye) Camii (705-15), Halife I. Velid tarafından yaptırılmıştır. Maksure kubbesi haricinde, orijinal planı değişmeden, günümüze kadar gelebilmiş, en erken camidir

*maksure, halife ve beraberindekilere ayrılan özel bir namaz kılma alanı

*Halife I.Velid’in yaptırdığı düşünülen Lut Gölü’nün kuzeydoğusunda bulunan Kusayr-ı Amra (711-15), diğer Emevi kasırlarından oldukça farklıdır.

*Kasrü’l Hayri el-Garbi (728) Şam’dan Palmira’ya giden eski ticaret yolu ile Humus’tan Djof’a giden yolun kavşak noktasındadır. Halife Hişam tarafından yaptırılmıştır.

Şam’ın 200 km güneyinde, Ürdün Nehri’nin doğusunda bulunan Kasr Mışatta (743/44)’nın Halife II. Velid’in tamamlanmamış bir eseri olduğu düşünülmektedir

*Amman’ın güneydoğusunda bulunan Kasrü’t Tuba’nın (743/44), II. Velid tarafı ndan yaptırıldığı sanılmaktadır.

*Kenar ölçüsü 35 m olan kare biçimli bir alana oturan Kasrü’l Haran ise iki katlı, küçük bir kasırdır.

*711’de Emevi komutan Tarık b. Ziyad, bugün onun adından dolayı Cebelitarık olarak anılan yerde ispanya’ya ayak basmıştır.

*Emevi Halifesi Hişam’ın torunu olan Endülüs Emevilerinin kurucusu Abdurrahman b. Muaviye, 750’de Abbasilerin elinden kaçıp ispanya’ya geçmiş, Başkent Kurtuba’ya (Kordoba) girip 756’da bağımsız Endülüs Emirliği’ni (756-929) kurmuştur.

*Endülüs Emevi Dönemi’nin önemli yapılarının başında 784’te, I. Abdurrahman tarafından yapımı başlatılan, Kurtuba Camii gelir

*Endülüs Emevi Dönemi askerî yapılarının başındakaleler gelmektedir. Önemli örneklerden biri, 835 yılında,II. Abdurrahman tarafından tamamlanan, Maride Kalesi’dir

*Hz. Muhammed’in amcasının soyundan gelen Ebu’l Abbas’ın, Emevi hâkimiyetine 750’de son vermesiyle yönetim Abbasilere geçmiştir. Yönetim merkezinin Şam’dan Bağdat’a geçmesi, siyasi, sanat ve kültür bakımından Doğululaşma olgusunu hızlandırmıştır.

*islam şehirciliği konusundaki bilinen ilk örnek, 762-765 yılları arasında, Abbasi halifesi Mansur’un kurdurduğu Bağdat Şehri’dir.

*Halife Mütevekkil’in yaptırdığı, Mütevekkiliye (Samarra) Camii (848-852) çok destekli Kûfe tipli bir yapıdır. Kuzey avlu duvarından 27,25 m uzaklıkta mihrap ekseni üzerinde, biçim olarak islam dünyasında ilk kez görülen Malviya adı verilen anıtsal minaresi yer alır.

*Harun Reşid’in oğlu el-Mutasım, 836 yılında Bağdat’ın 125 km kuzeyinde Dicle Nehri’nin doğu kıyısında Samarra şehrini kurmuş ve Dicle Nehri kıyısındaki bir plato üzerine Samarra Cevsakü’l-Hakani Sarayı’nı yaptırılmıştırKtesifon’daki Tak-ı Kisra’ya benzediği için, Arapların Ktesifonu olarak adlandırılır.

*Abbasilerin Maveraünnehir valiliğine getirdikleri iranlı Saman Hudat’ın torunu Ahmet oğlu Nasr’ın, bağımsızlık ilan ederek Horasan ve Maveraünnehir’de kurduğu Samanoğulları Devleti’nin (874-999) mimarisini, Buhara’daki Samanoğlu ibrahim Bey Türbesi (907) temsil etmektedir.

*Kuzey Afrika’nın doğusunda askerî bir kuvvet oluşturan, Hz. Muhammed’in kızı ve Halife Ali’nin eşi Fatıma’nın soyundan geldikleri için Fatımi olarak adlandırılan sülaleden gelen Ebu Muhammed Ubeydullah 910 yılında halifeliğini ilan ederek Fatı mi Devleti’ni kurdu.

*Tunus-Mehdiye Camii (916), denizin doldurulmasıyla genişletilmiş bir saha üzerinde inşa edilmiştir.

*Kahire’deki ilk Fatımi yapısı, 970-72 yılında tamamlanan, el-Ezher Camii’dir.

*Zengiler: Büyük Selçukluların toprakları üzerinde 1127-1259 arasında hükümmsürmüşlerdir. Musul Atabekleri (Atabeyleri)

olarak adlandırılan en önemli kolu, Büyük Selçukluların Kuzey Suriye valisi olan Selçuklu komutanlarından Aksungur’un oğlu imadeddin Zengi (1127-46) tarafından kurulmuştur

*Selâhaddin Eyyubi, Fatımi ordusunu ve taraftarlarını idareden uzaklaştırarak 1171 yılında Fatımilere son vererek Eyyubi Devleti’ni kurmuştur.

iSPANYA VE KUZEYBATI AFRiKA’DA iSLAM SANATI

*Tavaif-i Mülük Dönemi (1031-90) olarak bilinen bu süreçte şehir devletlerin arasındaki iktidar kavgaları, Müslümanların Hristiyanların karşısındaki durumlarını zayışatmış ve ispanya’nın Hristiyanlar tarafından yeniden ele geçirilmesi (reconquista) hareketini hızlandırmıştır.

*Hristiyanların ispanya’yı yeniden fetih hareketinden kurtulabilen tek hanedan Gırnata’da tutunabilen Beni Ahmer hanedanı (Nasriler) olmuştur.

*Murabıtlar Devleti, Kuzeybatı Afrika’da halklar arasında bir siyasi güç oluşturabilen ilk devlettir.

*Giralda ismi, ispanyolcadaki dönmek, döndürmek anlamına gelen Girar kelimesinden gelmektedir.

*Muvahhidler Dönemi’nden günümüze gelen eserler arasında, bugün Sevilla Katedrali’nin (Santa Maria Katedrali) 104,5 m yüksekliğindeki çan kulesi olan La Giralda adındaki işbiliye Camii’nin (1171) minaresi bulunmaktadır

*Merinilerin, Tlemsen Mansura Camii (1336) ise birçok yönden Kayravan Camii’ne dayanan Murabıt ve Muvahhid camilerinin özelliklerini taşır.

*Nasri (Beni Ahmer) mimarisinin en başka gelen eseri olan Elhamra Sarayı (Kasrü’l el-Hamra), Gırnata’da (Granada) Daro ve Genil nehirlerinin çevrelediği Sierra Nevada Dağı’nın üstündeki düzlükte, şehre bakan kısmında geniş bir alana kurulmuştur.

*Tıp alanında kullanılan, bir islam seramik kap türü olan albarellolar, Endülüs ve Kuzey Afrikalı tüccarlar aracılığıyla italya’ya tanıtılmış, daha sonra 15. yüzyılın ilk yarısından 18. yüzyılın sonlarında kadar bu kapların Güney italya’da yerel üretimleri yapılmıştır.

*Albarello: Eczacıların, merhem ve kuru ilaçlar için kullandıkları bir kavanoz türüdür. ispanyolca barril fıçı, varil demektir.

 

*Kâğıt: Kelime, etimolojik olarak Uygurca kagat, kagas sözcüklerine dayanmaktadır. Uygurcada kagas kelimesi ağaç kabuğu anlamına gelmektedir.

*Talas Savaşı’nda (751) esir aldıkları Çinli ve Uygurlu kâğıt ustalarından kâğıt yapmayı öğrenen Araplar, 752 yılında Semerkant’ta bir atölye kurarak kâğıt yapmaya başlamışlardır.

*Halife Harun Reşit zamanında 794 yılında  Bağdat’ta bir kâğıt fabrikası kurulmuştur.

Hat (Yazı) Sanatı: Nabati yazısının özel bir biçimi olarak başlayan ve zaman içerisinde gelişen Arap yazısının çıkış tarihî kesin olarak bilinmemektedir.

 

*ilk Arap yazısı, KûŞ yazı olarak adlandırılmış ve mimaride de kullanılmıştır

*Yazının mimaride ilk kullanılışı, 692 tarihli Kubbet’ül Sahra’dadır.

 

*Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından himaye edilen Türk Yakut da denilen Yakutu Müstasemi,

  1. yüzyılda önceden bilinen tüm yazı çeşitlerini toplayarak sınışandırmış ve Aklam- ı Sitte adı verilen 6 çeşit yazı oluşturmuştur.

 

*Bunlar nesih, sülüs, reyhani, muhakkak, tevki ve rika yazılarıdır.

 

*Alçı ve mermer tozunun karıştırılmasıyla oluşturulan ve duvar yüzeylerine sıvanan bir tür harca stuko denir.

 

*Tezhip Sanatı: Hz. Osman Dönemi’nde kitap şekline getirilen Kur’an ile başlamıştır.

 

*Tezhip kelimesi, Arapça zeheb (altın) kökünden türemiş olup altınlamak anlamına gelmektedi

 

*Yalnız altınla yapılan tezhibe halkâri denir.

*Tezhip yapan sanatçıya müzehhib,

*tezhiplenmiş yapıta da müzehheb adı verilir.

*Minyatür Sanatı: Kur’an da putperestliği yasaklayan Maide Suresi dışında resim yasağı getiren kesin bir ayete rastlanmamasına, ilk islam yapılarında resim ve heykel bulunmasına rağmen doğrulukları kesin olarak bilinmeyen bazı hadislerden yola çıkılarak islam ülkelerinde resim ve heykele pek sıcak bakılmamıştır.

*9. yüzyılda Abbasi halifesi Me’mûn’un bazı antik kitapları Bağdat’ta Arapçaya çevirtmesiyle ilk sistemli yazmalar ve bu esnada küçüklükleri nedeniyle minyatür adı verilen kitap resimlerinin de kopya edilmesiyle ilk islam minyatürleri yapılmıştır.

 

*11. yüzyıldan günümüze gelebilen ilk yazma eserleri, Abdurrahman es-SuŞ tarafından 956 yılında yazı

lan Ptoleme’nin astronomi kitabına dayanan Kitâbü Suveri’l-Kevâkibi’s-Sâbite (Sabit Yıldızlar) adlı eseri ile Dioskoridis’in Materia Medica adlı eserinden Kitâbül Haşâyiş adıyla çevrilen botanik, zooloji ve şifalı bitkilerden yapılan ilaçlardan bahseden kitap oluşturur.

 

*12. yüzyıldan ise günümüze Galenus’un Kitâb-ı Tiryâk adıylaçevrilen eseri gelebilmiştir.

*13. yüzyılın başından sonra resimli yazmalar çoğalmış, Şrdevsi’nin Şahnâmesi, Nizami’nin Hamse’si, Beydeba’nın Kelile ve Dimne’si, Harîrî’nin Mâkâmât adlı eserleri resimlenmiştir

 

*Cilt Sanatı: 5. yüzyılda Mısır’da yaşayan Hristiyan Koptların (Kıpti) cilt yapımı-nın, islam cilt sanatına öncülük ettiği ileri sürülmektedir.

*Sır: Seramik hamurunun ince bir tabaka şeklinde, çeşitli oranlarda hazırlanan eriyik ile kaplanması ve kabın fırınlanmasıyla elde edilir.

*Sırsız seramikler kahverengimsi-sarı ya da beyazımsı hamurludur. Sırlı seramikler ise tek renk sır ile bezemeyi oluşturacak renklerin sır altına ya da sır üstüne uygulanması yla oluşturulmuştur

*Abbasi Dönemi islam seramik sanatında  en yaygın uygulanan barbutin ve kalıplama tekniğidir. Ayrıca, bir sır üstü tekniği olan Lüster tekniğinin yarattığı metalik görüntü de çok beğenilmiştir.

*Minai: Farsça şişe, cam anlamına gelen mina kelimesinden gelmektedir. Bu teknikte astarlanmış kap önce yeşil, mavi ve mor gibi yüksek ısıya dayanaklı boyalarla bezenmekte ve sırlanarak fırınlanmaktadır.

*Bu erken yüzyıllarda islam maden sanatında etkin iki okul merkezî bulunmaktadır. Bu merkezler Musul (Suriye) ve Horasan’dır (iran).

*Usturlap: Astronomi ölçümlerinde kullanılan bir alettir. Güneş, Ay, gezegen ve yıldızların konumları ile yerel saati belirlemenin yanı sıra bazı matematik problemlerinin çözümlenmesinde de kullanılmıştır.

*Timur istilasından sonra islam camcılığı gerilerken Doğu ülkelerinden giden cam ustalarının etkisiyle Venedik’te yeni bir cam endüstrisi gelişmiştir.

*Fildişi işçiliği, 10. yüzyıl ikinci yarısı ve 11. yüzyılın başlarında, Orta Doğu’dan çok Akdeniz ve çevresinde (özellikle Fatımilerde), iber Yarımadası’nda Kurtuba ve çevresinde gelişmiştir.

Kaynak:aoftarihbolumum.blogspot.com.tr/

Hakkımızda Sosyal Bilgiler

Belki Bunlar İlginizi Çekebilir.

ortacag donemi

Orta Çağ’da Ekonomi Özet

ORTA  ÇAĞ’DA EKONOMİ A)TARIM Feodalizm (Derebeylik): Batı Roma’nın yıkılmasıyla güvenlik ve geçim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir