Yerinde duramama, şımarıklık, huysuzluk, kurallara karşı gelme davranışlarında bulunma, gelişimin fıtri bir görüntüsü olabileceği gibi doğuştan gelen fizyolojik bir bozukluk ya da anne ve babanın yanlış eğitimi sonucu oluşabilen davranışların tümüne yaramazlık yakıştırması yapılır. Yaramazlığın dayak ve sert yöntemlerle bastırılması çocuğun gelişimine engel olucu etkide bulunur. Çocuğun yaramazlığı hiperaktivite adını alan ve doğuştan gelen fizyolojik bir kusurdan da kaynaklanabilir. Genelde bu davranışları gösteren çocuklar dikkat çekme ve öç alma özelliğini yansıtırlar. Yaramaz denen çocuklar şu özellikleri ile tanınırlar
– Sık sık hiddetlenirler.
– Büyükleriyle tartışmaya girerler.
– Büyüklerin isteklerine, kurallara etkili olarak karşı koyar veya redde-derler.
– Başkalarını kızdıran davranışlarda bulunurlar.
– Kendi yaramazlıklarını saklamak için çoğu zaman başkalarını suçlarlar.
– Alıngandırlar, çabuk darılır ve kızarlar.
– Kinci ve intikamcı bir duyguya sahiptirler.
– Kardeşleriyle kavga ederler.
– Etrafı dağıtmaktan zevk duyarlar.
Böylesi özellikleri taşıyan öğrencilere karşı şu tavırlar alınmalı
– Aile üyeleri birbirlerine karşı sevgi ve saygılı davranmalı.
– Aile, problemlerin çözümü konusunda iyi bir model olmalı.
– Çocuğun okul yaşantısı yakından takip edilmeli.
– Çocuğun arkadaşlık ilişkileri önemsemeli.
– Ortamı hiçbir zaman gerginleştirmemeli.
Uygulanacak disiplin kuralları onları itaatsizliğe itmemeli.
Cezaların türü onları yaramaz yapmamalı.
Gösterdikleri davranışların yanlışlıklarını sabırla izah etmek gerekir. Öfkelenmesinin ve yaramazlığının nedenleri sorulmalı.
Aranızda her zaman belli bir seviye olmalı.
Çok konuşan ve titiz bir kişilik sergilememeli.
Eleştiriyi alışkanlık haline getirmeli.
Onlara bol bol dua edilmeli.
Söz dinlememe, daha eski bir dille söylersek, itaatsizlik hemen her anne ve babanın yakındığı bir konudur. Söz dinlememenin en sık görüldüğü konu yemek yememe, özerklik isteme gibi davranışlarla kendini yansıtır.
Söz dinleme, sosyal açıdan uyum sağlamış çocukta denge durumunu belirler. Söz dinlemeye zorlanmış pasif çocuklar bir an gelir patlar ve farklı davranmaya başlar. Söz dinlemek, işin bilincine varmaktır. Söz dinlemeyen çocuğun anne ve babası incelendiğinde, asıl sebebin anne ve baba davranışlarından kaynaklandığı görülür. Çocuklar çevre tarafından önemsenmek isterler. Anneye yardım, babaya yardım etme gibi davranışlar önemsendiğini hatırlattığı için çocuğun tutumunu olumlu yönde değiştirir. Söz dinlemeyen çocuk, iç kaygılarını toplum dışı tutum ve davranışla ifade eder. Söz dinlemezlik doğal bir davranıştır. Önemli olan eğitimdir. Kriz, öfke ve kaprisleri yaşamadan çocuk büyütmek imkânsızdır. Gelişimin her döneminde bu olumsuzluklar görülebilir. Önemli olan çocuğa hareketlerinin sonuçlarını anlatabilmektir.
Unutmayalım ki söz dinlemeyen çocuk mutlu değildir. Yardım, anlayış ve sevgi beklemektedir. Söz dinlemeyen çocukların belli başlı özelliklerinin başında yemek yememe, bağımsız olma isteği, ders çalışmama, sorumluluk almama gibi davranışlar görülür. Böylesi çocuklara uygulayacağınız birtakım kolaylıklar olmalı
– isteklerini çok iyi biliniz.
– Onlarla birlikteyken mutlu olduğunuzu onlara hissettiriniz.
– Onları motive ediniz.
– Çocuk zaten Söz dinlemediği için mutlu değildir. Ona sevgi ve anlayış gösterin.
– Her zaman ona yardım edebileceğinizi hissettiriniz.
– Sabırlı ve hoşgörülü olunuz.
Meselelerinin sebeplerini onlarla konuşunuz.
Nefretlerini ve korkularını tanıyınız.
Sizinle konuşmalarına ve kendilerini tanımlamalarına izin veriniz. Onları sık sık kucaklayınız.
Hoşlanacağı cümleleri söylemeyi onlardan esirgemeyiniz. Yaşantınızdan kesitler aktararak, davranışlarını disipline etmeye çalışınız.