İlköğretim okullarında şiddet ve şiddetin öğrenci gözü ile değerlendirilmesi

İnsanlık tarihi ile birlikte ortaya çıkmış olan şiddet olgusu ,birçok toplumsal öğe ile birlikte karmaşık bir yapı ortaya koymaktadır .Bu yüzdendir kişiddeti tamolarak tanımlamak ve tam olarak nedenini ortaya

çıkarmak kolay değildir.Kendisini çok farklı gösteren şiddet olgusunagünümüzde sürekli karşılaşmaktayız(C.Ü iktisat ve idari bilimler dergisi Faruk Kocacık).Bu yüzdendir ki şiddet olgusu birden bire nedensiz olarak ortaya çıkmış değildir.Şiddetin felsefesi,sosyolojik,ideolojik gibi birçok nedeni bulunmaktadır. Dünyaya geldiğimiz anda bir öğrenme süreci içine gireriz ve bu süreç yaşamımızın sonuna kadar devam eder.Bundan böyle; insanlar için öğrenme ve öğrendiklerini günlük yaşamlarında uygulama bir zorunluluktur. Bu etkinliklerin, gelişigüzel gerçekleşen eğitimle olmasına informaleğitim (doğal eğitim) denilmektedir. Kişi, karşılaştığı durum ve içinde bulunduğu grubun üyeleriyle etkileşimde bulundukça farkında olmadan yeni şeyler öğrenir.Okullarda ya da kurumlarda bir plân ya da program uygulanarak gerçekleştirilen eğitime “formal eğitim” (biçimsel eğitim) diyebiliriz.Formal eğitimin amaçları vardır. Önceden hazırlanmış bir program çerçevesinde planlı olarak yapılır, öğretim yoluyla gerçekleşir.Eğitim süreci, öğretmen tarafından planlanır, uygulanırve izlenir. Eğitimin başlangıcından bitişine kadar özel bir çevre içinde kontrollü olarak yürütülür. Sürecin belli aşamalarında ve sonunda değerlendirme işlemi yer alır. Okullardaki eğitim formal eğitimdir

Tanım

Öncelikle şiddetin genel tanımından başlamamız daha iyi olacağından öncelikle genel bir tanım yapalım.”şiddet bedene zor uygulama;kişisel özgürlükleri zor yoluyla kuşatma bozma;rahatça gelişmesini ve tamamlanmasını engelleme;bazı doğal alışkanlıklara kısıtlamagetirmektir”(Dursun Yıldız).Bir başka şiddet tanımı ise:İnsanın doğasında mevcut bastırılmış bir davranış biçimi olan şiddet sözcüklerde sert,katı davranış;azarlamaktan ve cezalandırmada aşırıya kaçma,inandırmayave uzlaşmaya varma yerine kaba kuvvet kullanma şeklinde tanımlanabilir .(Kaskun ve Öztunç,2005)

En genel anlamda ise şiddet bir kişinin bir kişi ya da kişilere karşı kendiarzularını gerçekleştirmek üzere uyguladığı psikolojik ve fiziki baskı olarak tanımlanabilir .Şiddetin özünü baskı yapma oluşturur şiddetfarklılıkları,anlaşmazlıkları baskıyaparak çözümleme eylemidir .Şiddetin mutlaka fiziki bir müdahale ile gerçekleşmesi gerekmez .Bir kişinin anlaşamadığı bir başkakişiyi aşağılaması,onunla alay etmesi ,küçümsemesi vb. baskı davranışların tümü şiddet kapsamında yer alır.Şiddet bir bakıma ,bireyin başkalarıyla olan anlaşmazlıklarını uygun yöntemlerle çözme beceriksizliğinin bir sonucudur (agümüşeli aynen alıntı))

Eğitim, bütün bireyleri içine alan bir kavramdır. Her insan, doğumdan ölümüne kadar yaşamının her aşamasında istese de istemese de eğitim sürecinin içindedir. Eğitim, belirli amaçlar doğrultusunda insan yetiştirmek, insanlara bilgi beceri ve tutum kazandırma süreci olarak görülebilir. Bu nedenle bir çok ülkede zorunlu eğitim uygulaması vardır. Ülkemizde de 4306 sayılı Yasa ile sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretim getirilmiş ve 1997-1998eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır.

Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanın bedensel ya da ruhsal zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak tanımlanmaktadır. Çocuk, şiddetle ilk defa ailede tanışıyor ve bunlar her zaman doğal karşılanıyor. Küçük yaşta ailede dayakla karşılaşan çocukların tepkisi iki yönde gelişiyor. Birincisi dayağı kabullenme ve yaşamın bir parçası sayma sonucu kendini değersiz görmesi, ikinci ise toplumsal değer yargılarını hiçe sayma sürekli çatışma ve uyumsuzluktur.

Fiziksel ceza, istenen davranışı göstermeyen ya da istenmeyen davranışı sergileyen kişinin bedenine acı verme şeklinde tanımlanmaktadır. Okullarımızda dayağın oldukça yaygın olduğu öğretmenlerimizin çoğunluğunun bu tür onur kırıcı davranışa “geleneksel terbiye ve disiplin” adı altında sık sık başvurduğunu ne yazık ki hepimiz kendi deneyimlerimizden de biliriz.Şiddet, fiziksel saldırganlıkla sınırlı değildir. Başkalarının duygularını incitme, başkalarını sözcüklerle, hareketle ya da sosyal olarak dışlama yoluyla güven ve özsaygısını sarsmak da şiddete dahil edilebilir.Okulda şiddet bir ya da daha fazla güçlü öğrencinin zayıf olan öğrenciye zarar verme, rahatsız etme ya da küçük düşürme için defalarca eziyet etme çabası olarak da tanımlanabilir.

Çocuklar okuldan ne bekliyor

Şu bir gerçek ki çocuklar büyükleri tarafından istismarauğruyor.Çocuklar ne istiyor?Çocuklar gerek okulda gerek aile içinde kendilerine değer verilmesini kendileri ile alınan kararlarda söz sahibi olamyı kısaca dışlanmamayı istiyor(seher önalan)

-Çocuklar okulların güvenilir bir ortam olmasını ve sınıfla öğretmenlerinkendilerine adaletli davranmasını istiyorlar

-Ayrıca çocuklar okulda çalıştırılmak( temizlik vb.) istemiyorlar .Okul idaresinin öğretmenlerinin kendilerini dinlemelerini ve değer vermelerini istemekteler

-Çocuklar kendilerini dinleyecek dertlerini anlatabilecekleri rehberöğretmen ihtiyacı duyduklarını belirtmektedir

OKULLARDA ŞİDDET

Okullarda yaşanan şiddet eylemleri ,eğitsel faaliyetleri önlemenin yanında öğrenci öğretmen yönetici fiziksel ve psikolojik açıdan zararı dokunmaktadır

-Ankette öğrencilerin yarısından fazlası okul bahçelerinde ya da koridorunda öğretmenlerinin arkadaşlarına şiddetuyguladığına tanık olmuştur

-Güveni olmayan,şiddetin görüldüğü okullardaöğrencilerdeokula karşı güven duygusu olmamakta ve okula gitmek istememektedirler

-Günümüz okullarında dayak çok fazla görülmektedir .Dayak atan öğretmenlerin de mutlaka öğrenciliği sırasında dayak yemiştir.Başı sıkıştığındadayak a başvurmuştur.Okullar öğrencileri zaman geçirmekte mutluluk duyacakları yer olması gerekirken tam tersiduruma gelmiştirartık öğrencileri öğle dayakla terbiye etmişiz ki

öğretmenin den dayak yiyen öğrenciler öğretmenim haklıydı ve beni dövdü diyebiliyorlar.Ya da önce uyarmalı sonra dövmeli de diyebiliyorlarbu oran hiçte az değil.Yapılan araştırmada öğretmenlere okulda öğrencinize hiç fiziksel şiddet uyguladınız mı? Sorusuna öğretmenlerin %71 i öğrencilerine şiddet uygulamışoranın bu derecede fazla olması kaygı verici durumdadır.yine aynı araştımada “dayağın çocuk eğitiminde geçerli olduğunu düşünüyor musunuz?”sorusuna %43 bir oranda evet cevabı gelmiştir.(erol) .Öğrencilerin bir kısmı okuldanedenini bilmeden öğretmeninden şiddet görmüş,yarısından fazlası şiddet uygulayan öğretmenler hakkında yasal işlem başlatılsın derken 3/1 lik kısma yakın öğrenci öğretmenim bana şiddet uyguladıktan sonra hiçbir tepkim olmazdı demiştir Araştırma bulgularına göre; öğrencilerin tamamına yakını (% 88) şiddet uygulandığında okula gelme isteğini kaybetmekte, öğrencinin derse ilgisi azalmakta ve zararlı alışkanlıklara yönelmektedir. Okulda kesici, delici alet taşıyan arkadaşlarının olduğunu düşünenler de (% 65) yarıdan çoktur. Taşımalı eğitim yapan okuldaki öğrenciler, yaralama ve cinayeti şiddet olarak görmekte bu öğrencilerden(% 82)erkek olanlara izledikleri televizyon programları sorulduğunda şiddet içeren dizi ve filmleri, kız öğrenciler ise aile dramını konu alan programları tercih ettiklerini belirtmektedirler. İnternetcafeye çoğunlukla oyun amaçlı gidildiği ve şiddet içeren oyunlar oynandığı belirtilmiştir. Aile gelir düzeyi düşük, kardeş sayısı çok olanlar, diğer öğrencilere göre daha çok şiddete maruz kaldıklarını ifade etmektedirler. Merkezi okullardaki öğrenciler, yüksek sesle bağırmayı şiddet olarak kabul etmektedir (%78). Öğretmen şiddet uyguladığında tepki göstermeyen öğrenciler (% 47) yarıya yakındır. Öğretmen bana şiddet uyguladı ama ben onu haklı buluyorum diyenler (% 34) azımsanamayacak sayıdadır. Şiddet uygulayan öğretmenin soruşturma geçirmesi ve suçlu olduğu durumlarda şiddetin derecesine göre ceza almasını (% 74) kabul edilebilir bulmuşlardır. Okul içinde tehdit eden öğrenci gruplarının varlığını ifade edenler yarıdan fazladır. Öğrencilere öğretmenler tarafından bahçe ya da koridorda şiddet uygulandığını bildirenler (%72) çoğunluğu oluşturmaktadır. Yine sorunlarını paylaşma da öğretmenlerden çok arkadaşlarını tercih etmektedirler. Okulda nedenini bilmeden şiddete maruz kalanlar (% 62) yarıdan çoktur. Öğrenciler şiddetin önlenmesi için anne babaların şiddet konusunda bilgilendirilmesini istemektedir (% 83). Öğrenciler kendilerini okulda güvende hissetmemekte ve okul çevresinde önlem alınması gerektiğini belirtmektedir (% 93) .

 

Problem Durumu:

Bilgi toplumunda öğretmenin üstlendiği görevler azımsanamayacak niteliktedir. Öğretmenlik yasa ile “ihtisas mesleği” olarak adlandırılmıştır. Ancak sınıf öğretmenliği mezunu olmayanların bu göreve atanmaları ve birlikte çalıştıkları sınıf öğretmenleri ile aralarındaki görüş farklılıkları büyük bir önem taşımaktadır.

Bu nedenle branş dışı öğretmenler, birlikte görev yaptıkları sınıf öğretmenlerini nasıl gördükleri hususu araştırmanın problemini oluşturmaktadır.

 

Araştırmanın Amacı;

İlköğretim okullarında şiddet ve şiddetin öğrenci gözüyle değerlendirilmesi, araştırmanın problemini oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ilköğretim okullarında yaşanan şiddetin ve şiddetin önlenmesine yönelik öğrenci görüşlerinin alınarak değerlendirilmesidir.

Yöntem:

Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın evreni; Uşak İli merkezindeki İlköğretim Okulları’nın 6., 7., 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma, Uşak İli İlköğretim Okulları ile sınırlıdır. Örneklemini ise bu okulların içinden okul tipi esasına göre (A, B, C tipi) seçilmiş dört okuldan 148 kız, 124 erkek olmak üzere toplam 272 öğrenci oluşturmaktadır. Üç bölümden oluşan ankette kişisel bilgileri öğrenmek amacıyla altı, şiddetin tanımı ve şiddet uygulanmasına ilişkin beş, televizyon ve internet yoluyla şiddetten etkilenme derecesi ve şiddete yönelme ya da maruz kalmasında etkileri ile ilgili olarak üç, sonrasındaki psikolojik durumunu tespite yönelik dört soru, okullarında şiddet olup olmadığına ve nedenlerine ilişkin sekiz soru, şiddetin önlenmesine ilişkin önerileri için dört soru sorulmuştur. Şiddet konusundaki görüşlerini almak için açık uçlu bir soru sorulmuştur. Verilerin çözümlenmesinde SPSS (Statistical Package For The Social Sciences) paket programı kullanılmıştır. Elde edilen veriler;t-testi, korelasyon katsayısı ve güvenilirlik analizi teknikleri kullanılarak çözümlenmiştir.

BULGULAR VE YORUMLAR

Araştırma sonucunda; şiddetin tanınması ve önlenmesine yönelik eğitim çalışmalarının yetersizliği, okulun güvenli bir yer olması beklenirken öğrenciler tarafından güvenilir bulunmadığı görülmüştür. Televizyon programları ve bilgisayar oyunlarının şiddetin yayılması yönünde etkili bir rol oynadığı ve öğrencilerin bundan etkilendiği tespit edilmiştir.

ABD DE ŞİDDET İLE İLGİLİ ALINMIŞ TEDBİRLER

ABD` nin çoğu eyalet okullarındaki şiddeti önlemek için özel projeler hazırlanmış.Chicagoé da 120` den fazla polis okullarla ilgilenmektedir.ayrıca gönüllü velilerde okullarda nöbetçilik yapmaktadır.alınmış olan bazı tedbirler şunlardır.

1.koridor ve yemekhanede 24 saat çalışan kamera ile gözetlenmektedir .Böylece çete kavgalarının önüne geçilmiştir.

2.dürüstlük fedakarlık gibi değerlerin kazandırılması için eğitim programları düzenlenmiştir.

3akranlar arası yapılan müzakere böylece aralarındaki sorun konuşarak çözmek öğretilmek amaçlanmıştır.

4.Ufak problemleri büyümeden çözmek için öğrenmemerkezleri kurulmuştur.

5bıçak ve tabancaya karşı metal detektörler yerleştirilmiştir.

6.çocukların karakter sahibi olmalarıgeçmiş ve kültürleriyle öğünmeleri için ayrıca başkalarına saygılı olmaları için düzenlenen faaliyetler.

7çocukları disipline almak için alınan tedbirler (giyim temizlik).kaynak

Fakat bu programların uzun vadede çözüm getiremeyeceği açıktır.

Şiddetin günü birlik önlenmesinden öteye gidemez.bu programın başarılı almadığı yapılan araştırmalarda da kanıtlanmıştır.Başarılı olamamasının sebebi ise uzlaşmacı, dayanışmacı ve işbirliği şeklindeki eğitim öğretim faaliyeti yerine rekabetçi bencil bir eğitim öğretim faaliyetini desteklemesidir Okulu dört duvarla çevrili iyi korunan hapishaneye çevirmiştir

ÇOCUKLARIN ŞİDDETTEN ETKİLENMESİ

Şiddete maruz kalan çocuklarda aşağıdaki belirtilerden bir kaçı ya da sadece biri görülmektedir.

Aşırı bir endişe hali.

içe kapanıklılık.

Çevreye karşı ilgisizlik

Uyumakta zorluk çekme ya da kabus görme

Aşırı utangaçlık

İleriki yaşlarda alkol ve uyuşturucu madde kullanımı

Arkadaş ilişkileri kuramama

Yaptığımız ankette ise öğretmenlerinden şiddet gören örencilerin yarıdan fazlası o öğretmenin dersine ilgi göstermediğini belirlenmiştir.Şiddete maruz kalan çocukların 3/1 lik kısmı ise bir daha derse girmek istemediğini söylemiştir.Eğer çocuk şiddete maruz kaldığında büyüdüğünde potansiyel şiddet yayıcısı olması kaçınılmazdır.Ne ekersen onu biçersin hesabı çocuklarımıza nasıl davranırsa gelecekte ona göre karşılığını alınır.

OKULDAKİ ŞİDDETE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Şiddet çok faktörlü bir olgu olduğuna göre, şiddetin önlenmesinde toplumu oluşturan bütün kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşer.okullardaki şiddeti önlemesi için bütün yükleri okula yıkmak doğru değildir.toplumdaki herkes birlik olup okullardaki şiddetin önüne geçmelidir.(3)Şiddetin çözümü için günü birlik müdahale değil, uzun vadeli politikalar yapılmalıdır.

Çözüm önerilerini sıralayalım

1.Çin`de huzursuzluk çıkınca halk filozof Konfüçyüs e başvurur.Konfüçyüs “dilinizi değiştirin der”anlamazlar.halk yeniden başvurduğunda aynı cevabı alır.Konfüçyüs böylecedilin sadeleşmesi ve insanların birbirleri anlamasını iletişimin iyi kurulmasını belirtir.Ülkemizde öğrencilerin birbirlerinin gırtlağını kestiği , en ufak bir sorunda birbirlerini bıçakladığı, tabancaların kullanıldığı ortamların olmasının en büyük sebebi iletişim yetersizliğidir.Yazıları kısa yazmak, cümleleri tam bitirmemek gibi ve gençlerin kendi aralarında küfürlü konuşmaları tam bir iletişimsizlik örnekleridir.(İbrahim oktaş)Bu yüzdendir ki en ufak bir anlaşmazlıkta hemen bıçaklara, silahlara sarılınmaktadır.Bunun önlenmesi için okullarda iletişimin hayatımızdaki yeri ve önemini belirten dersler konulmalıdır.

2.Yaptığımız çalışmada görülmüştür ki ailesinde hoşgörünün az olduğu, maddi durumun iyi olmadığı ve kardeş sayısının fazla olduğu ailenin çocukları, şiddet içeren film izledikleri oyun oynadıkları ve şiddete daha fazla mağdur kaldıkları görülmüştür.Bu çocuklar hemen tespit edilip okulun rehberlik servisinde bu çocuklar hakkında gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

3,Erken uyarı işaretlerini bilmek ve potansiyel şiddet oluşturacak davranışları fark edip bu işaretleri gösteren çocukları teşhis etmek gerekir.Bu süreçte, mutlaka önceden belirlenmiş krizle müdahale planı devreye sokulmalıdır.(alaadin dinçer)

4.Okul meclisleri oluşturarak gençlerin öfkesini ifade etmesini sağlamak.

5.anketimizde öğrencilerin belirttiği gibi ailelerin şiddet konusunda düzenli olarak bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

6.Şiddete meyilli olan gençler birlenip bunların gelişimsel özellikleri dikkate alınarak, çeşitli yetiler geliştirmelerine ve topluma dahil olmalarını sağlamak.kendileri bir uğraş sahibi yapıp değerli olduklarının farkına varmalarını sağlamak

7öğrencilerin gerçekten ilgisini çekecek ders dışı etkinlikler düzenlemek

8.okullarda belirlenecek olan güvenlikönlemlerine öğrencilerin de katılımını sağlayıp görüşlerini alınması gerekir.

9.okullarda şiddet konusu bir an göz ardı edilmemeli sürekli izlenmelidir.

10.çocuklara fiziksel ceza uygulamalarından kesinlikle kaçınılmalıdır.

11.Televizyonları bu konuda öz denetime gitmeleri sağlama ve RTÜK bu konuda duyarlı olması sağlanmalı

12.Çocukların medyadaki bilgisayar oyunlardaki şiddet içeren programlara çok fazla maruz kalmalarını önlemeye çalışmalıyız.Bu konuda aileler bilgilendirilmelidir

13.Sürekli aile okul işbirliği içinde olmalı.Okul toplumla bütünleşmesi sağlanmalıdır

14.Okulda öğrencilerin en çok şiddeti öğretmenlerinden görmektedir.Bu yüzden öğretmenlere şiddetin çocuklar üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğu konusunda bilgilendirilmelidir

15.Okul yönetimi akademik yönden başarısız olan öğrencilerin okula bağımlılıklarını arttırmak için rehber faaliyetlerinden yararlanmalıdır.yapılan araştırmalarda görülmüştür ki akademik yönden başarısız olan öğrencilerin şiddet içeren olaylara daha fazla karıştığı

16.Öğrencileri n doğal ortamda davranışlarını görmek için okula kamera yerleştirilmelidir.

17.Çocuklara en önemlisi sevgi ile yanaşmalıyız sevginin bulunduğu ortamda şiddetin görülmesi imkansızdır.

18.Okullarda verilen eğitimin bir iş sahibi olma olmadığını göstermeliyiz.iş sahibi olmak para kazanmak ve ekonomik yaşamlarını kurtarmak fikrini çok öne çıkarmamalıyız.Çocuklara sunacağımız eğitim yaşamın bütün zorluklarına karşı direnebilecek kişilikte yetiştirmek olmalıdır.çocukların ilişkilerinde sevgi duygusunun kavratılması çok önemli bir öğedir

19.şiddet öğrenilen bir davranıştır bunu göz önünde bulundurmalıyız.Çocuklar dünyaya geldiğinde sevecen hoşgörülü, yaratıcı korkusuzdurlar.çocuğa vereceğimiz eğitim bu özelliklerin köreltilmesi değil geliştirilmesi yönünde olmalıdır.

20.toplumda şiddet sorunu bir proje çerçevesinde ve gerçekçi bir zamanlama ile çözüme kavuşturulmalıdır

AİLE İÇİ ŞİDDET

Aile içi şiddetle kast edilen şey “kendini aile olarak tanımlamış bir grup içersinde zorlamak,aşağılamak,cezalandırmak güç göstermek öfke gerginlik boşaltmak amacıyla bir bireyden diyenine yönelen her türlü şiddet “davranışıdır ve aile içersinde bir yetişkin bireyden diyerineyetişkinden çocuğa, çocuktan yetişkine ve çocuktan diğer çocuğa yönelik ortaya çıkabilmektedir.Ancak en çok rastlanan aile içi şiddet türü erkeğin ,kadına ve ebeveynin çocuğa yönelttiği şiddettir.yapılan araştırmada şiddet uygulu yanların %95nden falası erkek , şiddete maruz kalanların %90 undan fazlası kadın ve çocuk olduğu ortaya çıktı.(ilkkaracan,1996)Sürekli dayak ve cezalandırma ile eğitilen çocuklar kavgacı asi bir kişiliğe sahip olurlar(turan,1996)

“Aile üyeleri arasında yaşanan fiziksel, cinsel ve psikolojik istismar ve evdeki şiddet aile içi şiddet olarak adlandırırŞiddet yaşanan bir ortamdaçocukların gelişimsel veduygusal ihtiyaçları yeterince karşılanamaz çünkü şiddet gören veya şiddet uygulayan kişiler çocuklara uygun bakımı veremeyecek durumda olurlar”( gülbin öztürk öztüter)

BASINDA DAYAK

“Ümraniye orta okulu Ahmet akkuş kendisini döven Dursun Yiğit adlı öğretmenden şikayetçi olacak.13 yaşındaki öğrenci Akkuş rapor alması için Adli Tıpà sevk edildi”(22.10.1990,milliyet)

Yine dayak… Ana kuzusu ilkokul öğrencileri, hemde sakat kalasıya dövülmüş….(rüştü şardar, 21.10.1990, milliyet)

“okulların kapanmasına iki gün kala son sınıf öğrencisi Barış Keleş¸i dövüp okuldanatmakla tehtid ettiği için,bu öğrencinin intihara teşebbüs etmesi sonucu komaya girmesine neden olduğu iddia edilen vefa lisesi müdürü Muammer Ekti’ye tepkiler sürüyor.(06.06.1992,Milliyet)

“beden eğitimi dersinde uzun eşek oynamayan orta okul birinci sınıf öğrencisi Barış Alper, öğretmeni Şadi Yıldırım tarafından hastanelik edildi”(15.03.1993, milliyet)

“Darıca İlköğretim Okulu ikinci sınıf öğrencisi okulda ağır dayak yediği ağır dayak yüzünden hastanelik oldu.İddiaya göre öğretmen İlyas Altun, ders sırasında konuştuğu gerekçesiyle Eren Gelmez2i önce dövdü, ardından çocuğu boğazından tutup duvara fırlattı.Başını çarpan Eren’in baygınlık geçirmesi üzerine Altun, diğer çocukları kimseye söylememeleri konusunda uyararak, dövdüğü öğrenciyi Devlet Hastanesi’ne götürdü” (05.06.2003,radikal)

Erzincan’ın Refahiye İlçe’sindeki çok programlı liseye ait pansiyonda kalan 110 öğrencinin, Okul Müdürü Yardımcısı Y.G tarafından sıra dayağında geçirildiği iddaları üzerine soruşturma başlatıldı (14.02.2006, kenthaber.com)

Bu nasıl Öğretmen? Yalova da öğretmen öğrenciye öyle bir ceza verildi ki eğitim tarihine geçer.Bir öğrencinin eline ütü verip diğer öğlencinin suratına bastırttı (08.03.2006,aktifhaber.com)

Çocukların şiddete yönelik görüşleri

“Haksız yere ,boş yere şiddet gördümbizim okulumuzdadisiplinin“d” si bile yok arkadaşlarımdandadayak yedim ama bu kişilere hiç bir şey yapılmadı”

Rehberlik danışmanlık derslerinerehber öğretmen girmeli sınıf öğretmeni değil.Böylece ona herşeyianlatabiliriz

Şiddet okulda var ama ört bas ediliyor

Öğretmenlere dediğimizde hiç ilgilenmiyorlar.Sonra bir müfettiş geldiğinde güler yüzlü olup iyi davranıyorlar

Öğrencilere şiddet uygulanıyor ama kimse görmüyor

Öğretmenlere hiçbir şey denilmiyor

Okulumuzda şiddet çok.Öğretmenlerimiz bize şiddet uyguluyor.Bu yüzden rahatsızım

Sınıfta kendini bilmezler bazı kişileri tehdit edipdövüyorlar.Kendilerini mafya adamı sanıyorlar.Öğretmenler her ne kadar uyarsa da yine aynı tavrı gösteriyorlar .Bence onlara bir daha yapamayacakları cezalar verilmeli

Bizim okulun öğretmenleri çok kötü hemen ufacık bir hatada dövüveriyorlar

Matematik öğretmenimiz 1. dönem sınıfımızda aşırı şiddet uyguluyordu.Arkadaşlarım çok şiddete uğradı .Bende şiddete karşı olduğumdan dudaklarım uçukladı.o öğretmenin dersine girmek istemiyordum.Rehber öğretmenle konuştum.Sınıfımı değiştirdim.Şu an bile duyduğumda tüylerim ürperiyor.

Öğretmen arkadaşa sataştı arkadaş saygılı davrandı öğretmen beni öğretmen sayma gel dışarı çıkalım dedi gözlerimizin önünde

Okulumda sınıf arkadaşlarımın annesi ve babası ayrı olduğu için fazla sorumluluk hissetmiyor .Yanında kesici alet bulunduruyor okuldaki öğrencilere zarar veriyorlar .Disiplin cezasıvar ama disipline gitmedi .Öğretmenlere karşılık veriyor

Şiddet sadece okullarda olmuyor.Ülkemizde incir çekirdeğini doldurmayacak nedenden kavga edip birbirlerine şiddet uyguluyorlar .Bunları engelleyip ülkemizdeki savaşları engelleyebiliriz

Çocuklara okulun kalorifer kazanını temizletiyorlar

Bence öğrenciler sık sık kesici yaralayıcı aletler getirdiğini kontrol etmeliyiz.Okulumuz öğretmenlerinden eğer şiddet görürsek o öğretmene karşı bence saygısızlık etmeden birsüre küsmeliyiz.Bunun sayesinde belki öğretmenlerimizin davranışı düzelebilir .Düzelmese de yetkililere bildirmeliyiz okullarda şiddete her zaman karşı olmalıyız.Bu en ufak tokat kulak çekme bile olsa

Türkçeöğretmenimizhaklıda olsa haksızda olsa sürekli bağırıyor ve bazen şiddet bile uyguluyor.Bu durum beni rahatsız ediyor .Bu yüzdenTürkçe derslerine girmek istemiyorum

Okulda öğrenci çalıştırılıyorbunu istemiyorum bodrum falan temizlettiriliyor

Ben dershaneye giderken benimle yaşıt herkesin elinde kesici alet var ve bundan çok korkuyorum .Önlenmesi için herkes kendine bakmalı ben neyim demeli

Okulda olan kavgalar çok dikkatimi çekti çünkü iki ayrıköyden olan öğrenciler birbirleriyle tekme tokatbirbirlerine girdiler aslında bu kavgayı yapmayıp sorunlarını konuşarak halletmelilerbirbirlerine bu kadar şiddet göstermelerine gerek yok

Dayak atılmadan önce Çocuklar uyarılmalıdır .Çok aşırı dayak atılmamalıdır.Dayağın çocuklar üzerindekietkisi anlatılmalıdır.

 

ŞİDDETİN KAYNAKLARI

 

-Yaptığımız anketlerde de gözükmektedir ki o çocuklarınbüyük çoğunluğu kurtlar vadisi gibi şiddet içeren filmler seyrettiği gibi Half Life,Countergibi şiddetin hat safhada olduğu oyunları gözükmektedir.Bununla kalmayıp bu filmlerin başrol oyuncusu yerinde olmak istemektedir.Artık şiddet TV ve bilgisayarların yanlış kullanılması sayesinde sürekli gündemde doğal olarak ta öğrenciler bundan etkilenmektedir

-Aile içindekihoşgörü ortamının olmaması da şiddetitetiklemektedir çocuklar böyle bir ortamda yetiştiğinden psikolojikman etkilenmekte ve bunu aile dışındaki bir ortamda ruh halini yansıtacaktır.Tabi ki bu ruh halinde çokta sağlıklı olmayacağı açıktır

-Medyada yer alan öldürmeolayları yaralama kavga tecavüz olayları alelade verilmekte çocuklara artık bu olaylar normal hale getirilmektedir

-Ekonomik sıkıntı da ailelerin parçalanmasına,geçim sıkıntısına,çocukların iyi bir eğitim alamamasına nedenolmaktadır.Bu da şiddeti tetiklemektedir .Yaptığımız anketde de görülmüştür ki aile gelirlerinin düşük olduğu ailede hoşgörüortamının da düşük olduğu göze çarpmıştır.

-Kimsenin birbirinidinlemeye tahammülü kalmamasıiletişim bozukluğu,dilimizin kirlenmesi,gençler arasındaki küfürlü konuşmaları,eğitimimiz yanlışlığı sonucu kimsenin eleştiriye açık olmamasısoucuen ufak bir sorunda olay büyümekte şiddete başvurulmaktadır .Ülkemizde şiddetin bu dereceyegelmesinin bir sebebi de durumun buraya gelesiye kadar devlet yönetimininM.E.B üniversitelerin tepkisiz kalmasıdır.Hep bu şiddet olayların ABD gibi batılı devletlerinsorunu olduğunu hiç ülkemize sıçrama olanağını düşünmemek,M.E.B bu genç nüfusunbu dinamik nüfusun enerjisininasıl üretime ve güzelliğeyöneltebiliriz diye düşünmemesi

-Halk kendi arasında “dayak cennetten çıkma”,”kızını dövmeyen dizini döver” gibi yanlış görüşlerin mevcut olmasında şiddet olaylarınınartmasına neden olmuştur

-Öncelikle şunu belirtelim şiddet öğrenilen birolgudur.İşte bu çerçevedendüşünülmeli ve bir çözüm bulunmalıdır

-Kültürel yozlaşma da şiddetin yayılmasına tuz biber ekmiştir.çocuklarınbabalarına peder demeleri,Ailevibağların iyice zayıfladığı.Herkesin kendini düşündüğübir ortamda insanlar bir boşluğa düşmektedir.

-Yaptığımız ankette de görülmüştür ki öğrencilerin çoğunluğu okullarındaşiddet uygulayan bir grubun çetenin olduğunu belirtmişlerdir.Çocukların çeteye yönelmesinin nedeni de çocuklara ailesinden okulundan gereken önemin,sevginin ului duygularınverilmemesi sonucu bu ihtiyaçlarını başka yerlerde gidermek istemelerindendir .yapılan bir arştırmada halka sorulmuş “son zamanlarda okullarda görülen şiddet olayların artmasanda neden ne olabilir sorusu sorulmuş ve 6 seçenek sunulmuş 9 bin 683 kişi katılmış

manevi değerdeki yozlaşma: 5 bin 385 oy ve yüzde 55.6

Aile içi eğitimdeki yetersizlik 2.032 oy ve yüzde 21.00

Ceza kanunlarındaki yetersizlik: 1.098 oy ve yüzde 11.3

Eğitimdeki yetersizlik:840 oy ve yüzde 8.7 Diğer: 185 oy ve yüzde 1.9

Güvenlik yetersizliği:143 oy ve yüzde 1.5 (uğur alıcı )

Dayağa taraf olanların ya da dayak atmak zorunda olanların dayandıkları sebebler öğrencinin yaramazlık yapması, kuralları çiğnemesisöz dinlememsi, suç işlemesi, olumsuz davranışlarına tüm uyarılarına rağmen devam etmesi, dersin, sınıfın huzurunu bozması, çevreği rahatsız etme gibi bir çok konu sebep gösterilmiştir.Bunları birkaç başlık altında topyabileceğimiz gibi tek sebep olarak uyum sorunu yaşamak diyebiliriz(uğur alıcı)

SUÇ İSLEMEYE NEDEN OLAN ETMENLER

-Çocukların davranışlarını kontrol etmede zorluk yaşaması ve düşünmeden hareket etmeleri

-Çocukların doğal gelişimi sonucu ergenlik bunalımları çocukların eğitim yaşamının ihmal edilmesi

-Aileden kaynaklanan çeşitli sorunlar

-Kimi çocukların ruhsal sağlığının pek yerinde olmaması

-Okul başarısının düşük olması

-Geçmişte şiddete maruz kalması

Hakkımızda Sosyal Bilgiler

Belki Bunlar İlginizi Çekebilir.

Öğrenci Hakkında Öğretmen Görüşleri

BU DÖNEM OLDUKÇA İYİYDİN. KARALILIĞIN VE KENDİNE GÜVENİN ÇOK GÜZEL.SENİ TEBRİK EDERİM. YİNE GÜZEL BİR …

1 Tanecik Yorum

  1. merhabalar öncelikle.yazdığınız yazınızı gerçekten çok beğendim.tebrik ederim.ben konyada yükseklisans öğrencisi aynı zamanda bir öğretmenim.okullardaki şiddet ve ailedeki şiddetin eğitimdeki öneminden bahseden bir tez hazırlıyorum.bu konuda bana destek olmanızı bekliyorum.elinizde başka kaynaklarda varsa bunlardan yararlanmak istiyorum.bu makalenin kime ait olduğunu da bilirsem çok sevineceğim.şimdiden çok teşekkür ederim.sağlıcakla kalın.iyi günler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir