Çatışma Yönetimi Yaklaşımları
Kazan-Kaybet Yaklaşımı
Kazan-kaybet çatışmaları, taraflardan birinin, öbürünün kaybetmesi pahasına amacına ulaşmasıdır. Taraflar, kazanmaları için karşı tarafın kaybetmesinin şart olduğunu düşünür. Bu yaklaşımın en önemli ayırt edici özelliği, isteneni elde etmek için “güç” kullanılmasıdır. Güç kullanımında bazen fiziksel tehdide başvurabilmesine rağmen, birçok zaman buna gerek kalmaz. Bir yönetici, isteklerine, yönettiği kişilerin uyması için otoritesinin verdiği güçten yararlanabilir. Kazan-kaybet tutumunun gerekli olabileceği bazı durumlar vardır. Bazen kaynaklar gerçekten kısıtlıdır ve sadece bir taraf kazanabilir. Örneğin bir futbol maçında aynı pozisyona aday iki çalışan varken, birinin kazanması için öbürünün kaybetmesi şarttır. Ancak, mutlaka bir tarafın kazanması şart gibi gözüken bir çatışma, herkesi tatmin edecek biçimde sonuçlandırılabilir.

Kaybet-Kaybet Yaklaşımı
Bu yaklaşımda her iki taraf da elde edilecek sonuçtan memnun olmaz. Her iki taraf da sonuçta kaybediyorsa neden böyle bir yaklaşım bu kadar yaygın acaba ? Aslında her iki taraf da kazanmak için çabalar; ancak mücadeleleri her ikisinin de kaybetmesiyle sonuçlanır. Bu yaklaşım uluslararası düzeyde örneklerine baktığımız zaman milyonlarca insanın yaşamı, ekonomik çöküntü ve ulusal bilincin zedelenmesi pahasına kazanılmış zaferlerin ülkelere gerçekte pek bir şey kazandırmış olduğu söylenemez. Kişiler arası düzeyde de aynı ilke geçerlidir. Tarafların birbirini karaladıkları gurur savaşları, her iki tarafın da mutsuzluğuyla sonuçlanır. Bu yaklaşım, kendisini en belirgin biçimde “ben……. ;o da……..”deyişiyle ortaya koyar. Ben kaybettim; o da kaybetsin. Ben çok çektim; oda çeksin. Ben battım; o da batsın. Bir çok çatışma durumunda asgari müştereklerde buluşma mümkünken, taraflar kendilerinden hiç taviz vermek istemezler ve “ya hep, ya hiç” diyerek uzlaşmaya varmaz, tamamen kaybederler.

Kaybet-Kazan
Bu yaklaşımda olan kişi girişken bir yapıya sahip değildir ve kendine güveni azdır. Parolası “sen bilirsin” dir. Çatışmayı çözmek uğruna haklarından vazgeçebilir. Kendisine verilenle yetinir. Kaybet-kazan yaklaşımı kişinin en belirgin özelliği otoriteye olan bağlılığıdır. Kendisini otoriteye teslim eder. Otorite kendi eline geçtiğinde de, bazı kaybet-kazan yaklaşımlı kişiler tutumlarını kazan-kaybet yaklaşımına dönüştürebilir. Çünkü onlara göre dünya zayıflardan ve güçlülerden oluşur ve kendileri zayıf da olsa, güçlü de olsa, kazanan taraf daima güçlü olandır.

Kazan-Kazan Yaklaşımı
Kazan-kazan yaklaşımda amaç, ilgili herkesin ihtiyaçlarını tatmin edebilecek çözüm bulmaktır. Taraflar birbirlerini kaybetmesi pahasına kazanmaktan yana, birlikte çalışarak her iki tarafında amaçlarına ulaşmasını sağlayacak bir çözüm bulmanın mümkün olduğuna inanırlar.
Patron ve bir grup eleman, mesailer konusunda çatışma içindeydi. Elemanlar, kişisel ihtiyaçlarını rahat karşılayabilmek için mesai saatlerinin sabit olmamasını istemekteydiler.. Patron ise buna, karışıklıkların yol açabileceğini ileri -sürerek karşı çıkmaktaydı. Bu konuyu aralarında bir süre tartıştıktan sonra, herkesi tatmin edecek bir çözümde karar kıldılar .Patron her elemanın hangi saatlerde hangi işten sorumlu olacağını belirten aylık bir görev çizelgesi oluşturdu. işlemlerin başında sürekli belirli sayıda kişinin durması güvence altına alındığı sürece elemanlar kendi aralarında görev saatlerini birbiri ile değiştirebiliyordu.

Yeni evli bir çift harcamaları konusunda sürekli tartışıyordu . Kadın kendisi ve ev için hoşuna giden ama pek de gerekli olmayan alışverişler yapmaktan hoşlanıyordu. Erkek ise bu tür harcamaların özenle plânladıkları bütçelerini bozacağından endişe ediyordu. Çözümü her ay bir kenara bu tür harcamalar için belirli miktarda para ayırmakta buldular. Ayırdıkları para, hem bütçelerini etkilemeyecek kadar azdı; hem de kadının bu isteğini tatmin etmesine yetiyordu .Bu yeni düzenlemeden erkek de memnundu. Çünkü Kendisince lüks sayılan bu harcamalar da artık bütçe plânın da bir başlık olarak yer alabiliyordu. Dolayısıyla artık karısının yaptığı her alışverişte bütçenin kontrolden çıktığı hissine kapılmıyordu plân öyle başarılı oldu ki, çift bunu gelirleri yükseldiği zaman bile lüks harcamalar için ayırdıkları para miktarını arttırmak yoluyla kullanmaya devam etti.

Bu noktada, benzer problemleri olan herkes için aynı çözümlerin geçerli olabileceği düşünülmemelidir. Başka kişiler,bu problemleri kendilerine daha çok uyan başka çözümler bulabilirlerdi.Kazan-Kazan Yaklaşımının en önemli özelliği budur: kendimize özgü problemlere, kendinize özgü çözümlerle yaklaşmak.Bu yaklaşımla nasıl bir terzi üstünüze uygun elbise dikiyorsa, sizde tıpkı onun gibi her problemde herkesin tatmin olacağı, kimsenin kaybetmek durumunda kalmayacağı özgün çözümlere kavuşabilirsiniz

alıntı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir