Okul Yönetimi ve Yönetici

Yönetim Ve Yönetici

 

  • Örgütün sahip olduğu madde ve insan kaynaklarını kullanarak,örgüt amacını gerçekleştirme bilim ve sanatına YÖNETİM denmektedir.
  • Yönetim;insanların ortak amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelmeleriyle başlamıştır.Yönetimin uğraş alanı insandır.
  • Çağımızda yönetime her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmasının temel nedeni;dinamik bir çevre içinde kaynakların koordinasyonu ve örgütsel güçlerin belli amaçlar çevresinde toplanmasının sağlanmasıdır.
  • İş görenler;

–          Hak ve özgürlüklerini kullanmak isterler.

–          Birey olarak tek ve değerleri oldukları için saygı beklerler.

–          Emeklerinin karşılığını almak ve kendilerine ilişkin olarak verilen kararlara katılmayı arzu ederler.

–          Çağdaş toplumun özgür bireyleri olarak çağdaş ve demokratik bir şekilde yönetilmeyi beklerler.

 

  • Hizmetin en belirgin özelliği SOYUTLULUĞUDUR.
  • Eğitim bilimcilere göre yönetici; “amaçlanan işlerin yerine getirilmesi için grubunu örgütleyen,çalışanları aynı amaca yöneltip koordine eden,denetleyen ve kısaca sorumluluğu üstlenen kimsedir.
  • İyi bir yöneticinin görevi;her elemandan yapabileceğinin en iyisini almak ve bireysel katkıları harmanlayıp bunları istenilen amaçlara ve en mükemmele ulaşacak şekilde bütünleştirmektir.Yönetilen kişiler,yöneticilerin sözlerinden çok fiillerine önem ve değer verirler.Bu nedenle istikrarlı ve etkili bir yönetim,yönetimin amaç ve süreç boyutlarının birbirlerini tamamlaması ile gerçekleştirilir.
  • Çağdaş yönetimde yöneticiler;

–          ALICI YÖNETİCİ : Bir şeyi ikna olduğu için değil başkalarının beğenisini kazanmak için yapar.Zayıf ve bağımlıdır. “HAYIR” diyemez ve bu nedenle çoğu kez verdiği sözlere ters düşer.Görüşü yoktur ve kendisini ortaya koyamaz.

–          SÖMÜRÜCÜ YÖNETİCİ  : Kendi ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarını kullanır. “El koymak almaktan iyidir” tezini düstur edinmiştir.

–          İSTİFÇİ YÖNETİCİ : Sahip olduklarına sıkıca sarılmayı tercih eder.Yaratıcı düşünceye sahip değildir.Yakınlık ve içtenliği tehdit olarak görür.

–          PAZARLAMACI YÖNETİCİ : Pazarlamacı yöneticinin düsturu “Beni nasıl istiyorsan öyle olurum” dur.Amacı mutluluk değil satılabilirliktir.Başarılı olursa kendisini değerli görür.

–          ÜRETKEN YÖNETİCİ : Kendinin kim olduğu ve ne istediği konusunda açık bir görüşe sahiptir.Başkaları ve çevresiyle uyum sağlamayı öğrenmiştir.İnsanlara itimat eder ve onlarla iyi bir iletişim kurar.Kolektif bir sorumluluk duygusu duyar.

 

  • Antony Downs ise; bürokratik yöneticileri;

–          TIRMANICILAR : Kişisel ilerleme ve yükselme yolları bulmada son derece fırsatçıdırlar. “BEN” merkezli olup hep güç ararlar.

–          MUHAFAZAKARLAR : Bir örgütün önde gelen yetkilileri ne kadar yaşlı ise,örgütteki muhafazakarların sayısı o kadar fazladır.

–          GAYRETKEŞLER : Organizasyonun kendi düşündükleri gibi gelişmesi için büyük bir çaba gösterirler.Gayretli,özverili,atak,kararlı ve inatçıdırlar.İyileşme ve yenilikten yanadırlar.

–          SAVUNUCULAR : Kendi bölümlerinin gelişmesini çok isterler.Farklı görüşlere açıktırlar.

–          DEVLET ADAMLARI : Genel olarak örgütün tepesinde ve tabanında bulunurlar.

 

 

 

ÜRETKEN YÖNETİCİ

 

ÜRETKEN OLMAYAN YÖNETİCİ

 

İnsanlara itimat eder. İnsanlarla çalışmayı sevmez.
Otoriteyi,konuma değil yetkinliğe göre benimser. Sıkı kontrol ve yakın nezarete ihtiyacı vardır.
Sorumluluğu deklare eder ve insanlara yetki verir. Otorite ve gücü kötüye kullanır.
Çatışmaları farklı görüş senteziyle çözer. Duygusal olarak dürüst değildir.
Kolektif bir sorumluluk taşır. Sorumluluk vermekten kaçar.
Uyumludur. Ben merkezlidir.
Kendine bağlı çalışanlarla karşılıklı etkileşim içindedir. Statüyü kıskançlıkla korur.
İşi etkin bir şekilde planlayıp organize eder. İşgücünde birliği sağlamak için duygusal bağlılığa başvurur.
Girişimcidir. Girişimci değildir.
Konu ile ilgili olanları karar verme sürecine katar. Söyleneni yapar.
Zamanı iyi kullanır. Yaratıcılığı yoktur.
Uygulama neticelerini değerlendirir. Kararsızdır.
Gerçekçidir. İşi geciktirir ve bürokratik engele uğratır.
Bilgi dağıtır. Zamanı iyi kullanamaz ve aynı zamanda birçok işle uğraşır.
  Başarıyı alınan sonuca göre değil, harcanan zamana göre değerlendirir.
  Riyakardır.
  Amirinin hoşuna gitmek için herşeyi yapar.

 

 

  • Yönetici;

–          Strese dayanıklı olmalı;zorluk kaynaklarıyla başa çıkabilmelidir.

–          Belirsizliklere katlanabilmeli,sorunların çözümünde karşısına çıkacak belirsizlikleri ortadan kaldırmak için sabırla uğraşmalıdır.

–          Nesnel olmalı;örgütündeki olaylar,işgörenler ve öğrenciler,öğretmenler,memurlar ile hizmetliler karşısında yansız davranmalıdır.

–          Kendine özgü çalışma standartları geliştirmelidir.Fakat olaylar ile işgörenler ve öğrenciler arasındaki ilişkilerin niteliğine göre,çalışma standartlarını belli sınırlar içinde,duruma uyarlayabilmelidir.

–          Örgütünün zor koşullarına ve yönetimin çalışma zorluklarına dayanabilmeli; değiştiremediği koşullara ve zorluklara uyarlanabilmelidir.

–          Kendini tanımaya çalışmalı ve kendini değerlendirirken,mümkün olduğunca nesnel olmalıdır.

–          Zamanı iyi yönetebilmelidir.Zaman yönetimi aynı zamanda yönetimin kendisidir.

–          Lider olabilmek için liderlik niteliklerini geliştirebilmeli;bu amaçla kendini sürekli eğitebilmelidir.

 

  • Yetki; başkalarının davranışını etkileyecek kararları verebilme gücü,bir başka deyişle yöneticinin karar verme hakkı şeklinde tanımlanır.

 

-RASYONEL YETKİ : Kaynağını bilgi ve yeterlilikten alır. (Trafik polisinin, Cumhurbaşkanının aracını durdurup trafik kontrolü yapması)

-KARİZMATİK YETKİ : Kaynağını daha çok bağlılıktan alan yetkidir.Bu tür yetkiler rasyonel olmayıp,emirler kutsal hale getirilmeye çalışılmıştır. (Bir lidere bağlanma)

-YÖNETİMSEL YETKİ : Kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş yetkilerdir.

 

  • Yetki, kullanılmaya başladığı andan itibaren,hemen arkasından sorumluluk getirir.Bu nedenle yetki kullanan her yönetici sorumluluk da almış olur.
  • Okul ve kurum yöneticilerinin,657 sayılı DMK gereği,kusurlu davranışta bulunan astlarına “ Uyarma,kınama,aylıktan kesme” cezaları ile 1702 sayılı Kanun gereğince “İhtar,Tevbih,Ders Ücreti Kesilmesi” cezalarını re’sen verebilme yetkisi bulunduğu halde bu yetkilerini kullanmaktan kaçınanların sayısı az değildir.
  • Astlara devredilen yetkiler sorumluluk içerir;fakat,bu yetkiyi devreden yönetici bu görevin ona yüklediği hesap verme sorumluluğunu devredemez.Hesap verme, sorumluluktan farklı bir kavramdır.
  • Yönetimde başarı sağlanabilmesi için yetki ve yeterlilik denk olmalıdır.

 

  • İyi bir yönetici;

 

–          Atatürk İlke Ve İnkılaplarını, ülkenin kültür ve kaynaklarını, milli ve çağdaş değerleri daima göz önünde bulundurur.

–          Peşin hükümlü değildir.

–          Kişisel görüş ve yorumlar ile sürtüşmelerden kaçınır.

–          Başka insanları yönetme hakkının, kendi başına onları yönlendirme yeteneği anlamına gelmediğini kabul eder.

–          Görev,yetki ve sorumluluklarını iyi bilir.

–          Anlaşmazlığa değil,anlaşmaya ulaşmayı hedef edinir.

–          Zamanını iyi kullanır.

–          Mevzuatı bilir,kaynak uzmanıdır ve uzmanlık alanında yeterlidir.

–          Personeli iş başında yetiştirir ve rehberlik yapar.

–          Zor zamanlarda “Ben”, rahat zamanlarda “Biz” der.

–          Amaç-araç dengesini daima gözetir.

 

  •  Okul yönetimi, eğitim yönetiminin bir alt uygulama alanıdır. Eğitim yönetimi eğitime makro düzeyde, okul yönetimi ise mikro düzeyde bir bakış açısı ile yaklaşır.
  • Okuldaki madde ve insan kaynaklarının söz konusu amaçları gerçekleştirecek şekilde harekete geçirilmesi ve eşgüdümlenmesi sürecine de okul yönetimi denilmektedir.
  • Okul yönetiminin hareket sınırlarını milli eğitim sisteminin genel ve özel amaçları ile temel ilkeleri belirler.
  • Sistemdeki karışıklık veya belirsizlikler sistemin işleyişini olumsuz yönde etkilemekte ve önlem alınmaz ise durma noktasına getirmektedir. Buna GÜÇ YİTİMİ (entropy) denilmektedir.
  • Okulların kapılarını çevrelerine kapatmaları, yeni teknikleri uygulamaya karşı direnç, okuldan beklentilerin kaybolmaya yüz tutması, mezunların izlenmemesi gibi durumlar güç yitimi göstergeleridir.
  • İDARİ KAMU HİZMETİ: Devlet,vatandaş için vardır.Her devlet vatandaşlarına çeşitli alanlarda hizmet vermekle mükelleftir.Devletin eğitim hizmeti idari kamu hizmetidir.
  • Milli Eğitim sisteminin yapı ve işlevleri 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile düzenlenmiştir.
  • ZORUNLU EĞİTİM: Devletin iyi vatandaşlar yetiştirmek amacıyla,her vatandaşı belli bir süre devlet okullarında eğitime tabi tutma yetkisidir.

 Kaynak: Eğitimhane

Hakkımızda Kızıl Elma

Belki Bunlar İlginizi Çekebilir.

ortacag donemi

Orta Çağ’da Ekonomi Özet

ORTA  ÇAĞ’DA EKONOMİ A)TARIM Feodalizm (Derebeylik): Batı Roma’nın yıkılmasıyla güvenlik ve geçim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir