Gönderen Konu: Bir dehanın öyküsü Atatürk  (Okunma sayısı 7209 defa)

Çevrimdışı Sosyal Bilgiler1

  • Administrator
  • Usta Öğretmen
  • *****
  • İleti: 2921
  • Rep +712/-3
Bir dehanın öyküsü Atatürk
« : Ağustos 20, 2008, 01:43:34 ÖS »
Atatürk: Bir Deha Öyküsü...

"Deha"yı erişilmez kılan nedir?
"Çok zeki" ile "dâhi" arasında ne fark vardır?
Atatürk '"dâhi" miydi, yoksa şanslı mı?
Atatürk'ü koşullar mı yarattı? Koşulları Atatürk mü değiştirdi?
Atatürk olmasaydı Kurtuluş. Savaşı gene kazamlabilır miydi?
Atatürk olmasaydı "cumhuriyet" ilan edilir miydi?
Bu soruları Atatürk'e tapınmak için değil. Atatürk'ü anlamak için sormalıyız. Atatürk'ün en istemediği tutum, onu kutsallaştırmaktı. Atatürk hep "kendisinin anlaşılmasını", "yüzünü görmenin değil, fikirlerini anlamanın onu anlamak olduğunu" söylemiştir.
"Atatürkbir dâhi miydi'' sorusunu yamtlamahyız. Onu anlamanın doğru yolu budur.
Atatürk bir düşünürdü:
"Düşünür" (felsefeci) olmak her dehanın ilk koşuludur. Düşünmek, hayatı ve dünyayı sorgulamak, neyin neden Öyle olduğunu anlamak bir dünya görüsü kazanmak demektir, iyi incelendiği zaman Atatürk'ün gençlik yıllarından başlayarak hayatının sonuna kadar canlı tuttuğu, geliştirdiği bir düşünce sistemi vardır. Gerçekleştirdiği devrimlerin hepsi de tutarlı bir dünya görüsünün ürünüdür. Düşüncesinin temeline "bilimsel gerçekleri" koyması onun hep doğruları aradığının belirgin işaretidir. Dogmalar yerine akılcılık (rasyonalizm) ilkelerini koymayı böyle başarmıştır.
Atatürk bir politisyendi;
Atatürk politikacı değildi, politika teorisyeniydi. Dünya görüsünün üzerine sağlam bir politika teorisi kurmayı başarmıştır. Bu da, "insan uygarlığının ilkeleri üzerine oturmuş, günün gelişmesini yakalayan bir Türkiye" idi. "Çağdaş uygarlık" hedefi budur. Hedefini oturttuğu temel. Avrupa'nın aydınlanma felsefesiyle anlam kazanan Rönesans ilkeleriydi. Bilinmez güçlerin yerine insan aklını, insan iradesini koyan yeni ilkeler; Atatürk, felsefesinin üstüne bu politik yapıyı tenıellendirdi ve hedef yaptı.
Atatürk bir strateji ustasıydı:
"Strateji" eski Yunan kökenli bir sözcük. "Orduyu gütmek" anlamına geliyor. Daha geniş anlamıyla "güçlen yönetecek yollan bulmak" demek, işte. gerçek dehaların temel Özelliği budur, t ster bir matematik dehası, ister müzik dehası olsun, her dâhi, "elindeki güçleri doğru yönetme sanatı"m bilerek başarıya ulaşır. Atatürk'ün büyük strateji ustalığı, "neyi. ne zaman, kimlerle, nerede, nasıl ve neden" yapacağını bilmesidir. Bu biliş, "sıraya koyma, doğru ölcümlemc. doğru zamanlama, beklenmedik değişikliklere hazır olma. her değişiklik için seçenek üretme, kararını güçlü bir iradeyle yönelme" yetisini oluşturur. Çevresinde bu denli dehaya ulaşmış, birisi görülmemektedir. Atatürk'ün olaylara doğru tam koyma, sorunları kavrama, ne zaman harekete geçilmesi gerektiğini sezme, harekete geçtiği zaman engel tanımama özellikleri çok belirgindir. Kazandıklarını hep böyle kazanmıştır.
Atatürk taktiklerinde ana stratejisinden şaşmamıştır:
Kazandığı savaşlardan sonra nerede duracağını bilmesi, sınırları büyük bir gerçeklikle çizmesi, hemen sonrasında barış istemesi olağanüstü kararlardır. Cumhuriyetin ilanı başlı başına incelenmesi gereken büyük bir olgudur. Yazı devrimi, kıyafet devrimi, eğitim devrimi, tarih çalışmaları, dil devrimi, tarihten güç alan büyük bir kültürü kurmanın, geliştirmen in dehaya özgü başarılandır. Sırasında beklemiş, sırasında durmuş, sırasında çevresindekileri şaşırtacak denli susmuş, ama sırası geldiği zaman da kimsenin erişemediği bir hızla hareket etmeyi başarmıştır. On da değişiklikler olduğunu sananlar hep yanılmışlardır. Atatürk, en güç durumlarda bile "bağımsızlık" ve "Cumhuriyet'' hedeflerim hep önde tutmuştur. Büyük savaşların, büyük kararların içinde en güvendiği kişinin ismet inönü olması doğmbir seçim yaptığını göstermektedir. Cumhuriyet, büyük bir ekibin değil, çok küçük bir çekirdek gücün eseridir. Ama o küçük çekirdeğin içinde Atatürk gibi bir deha. inönü gibi bir uzun hedefler stratejisti vardır.
Atatürk, sabır, irade ve kararlılık kahramanıdır:
Akıllı sabır ancak gerçek kahramanların özelliğidir.
Güçlü irade, aneak büyük kahramanların özelliğidir.
Sarsılmaz kararlılık, büyük kahramanların özelliğidir.
Bu üç (kellik aynı zamanda "lider" özellikleridir.
SONUÇ;
Atatürk, "düşünür, politisyen. stratejisi, taktisyen. duygularının yöneticisi" olarak gerçek bir dâhidir. Her dâhi lider değildir. Atatürk aynı zamanda büyük bir liderdir. Duygularının yönetiminde ulaşılması güç bir kahramandır.
Koşulların Atatürk'ün yetişmesinde, başarısında elbette payı olmuştur ama asıl koşulları değiştiren Atatürk'ün dehasının gücüdür. Atatürk olmasaydı Kurtuluş Savaşı kazanılabilir miydi, bunu askerlik uzmanları yanıtlayabilir ama Cumhuriyet kurulamazdı. Atatürk'ün aklındaki CumhuriyetMıı tarihi 29 Ekim 1923'ten yıllarca yıllarca Öncedir. Ama işte o büyük dâhi. bunu gerçekleştirmek için yıllarca beklemiş, sabretmiş, çalışmış, düşündüklerini de sonunda gerçekleştirmiştir.
Bunu bilmemiz gerekiyor. Bilmemiz gereken bir gerçek daha. günümüz koşullarında yetişen bir dâhinin neleri yapmak isteyeceğidir. Belki düşünmemiz gereken önemli konulardan bu isi de budur.
.

Çevrimdışı PeRi

  • Usta Öğretmen
  • *****
  • İleti: 712
  • Rep +33/-10
  • Cinsiyet: Bayan
Ynt: Bir dehanın öyküsü Atatürk
« Yanıtla #1 : Kasım 03, 2009, 04:29:36 ÖS »
MÜTHİŞ OLMUŞ SAĞOLUN EMEĞİNİZE SAĞLIK
fORUMDA PAYLAŞIMDA BULUNMAK İÇİN
1. http://www.sosyalbilgiler.org/forum/indir linke tıklayıp dosyanızı yükledikten sonra  size verilen linki kopyayıp yapıştırabilirsiniz.
2.http://www.sosyalbilgiler.org/forum/index.php?action=downloads bu linkten uygun bölüme dosyanızı yükleyebilirsiniz.
3. Yada yeni konu açıp ek özellikler kısmına tıklayıp dosyanızı yükleyebilirsiniz.


!!! Okuyorsun, eğleniyorsun, öğreniyorsun. Paylaş ki başkaları da okusun, eğlensin, öğrensin !!!

Çevrimdışı bayandogru

  • Aday Öğretmen
  • *
  • İleti: 12
  • Rep +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Ynt: Bir dehanın öyküsü Atatürk
« Yanıtla #2 : Kasım 23, 2009, 05:06:16 ÖS »
MÜTHİŞ OLMUŞ SAĞOLUN EMEĞİNİZE SAĞLIK
arkadaşa katılıyorumm süpperr

Sosyal Bilgiler

Ynt: Bir dehanın öyküsü Atatürk
« Yanıtla #2 : Kasım 23, 2009, 05:06:16 ÖS »