Gönderen Konu: ETKİLİ ÖĞRENME VE ÖĞRETİMİN GENEL İLKELERİ  (Okunma sayısı 18566 defa)

Çevrimdışı soscu

  • Global Moderator
  • Öğretmen
  • *****
  • İleti: 140
  • Rep +2/-0
ETKİLİ ÖĞRENME VE ÖĞRETİMİN GENEL İLKELERİ
« : Ocak 16, 2009, 12:15:42 ÖÖ »
ETKİLİ ÖĞRENME VE ÖĞRETİMİN GENEL İLKELERİ

Etkili Öğrenmenin Genel İlkeleri

Güdüleme

   Bir davranışı açığa çıkaran, anlaşılır kılan, açıklayan, sürdüren ve yönlendiren fizyolojik ve psiko-sosyal enerjiye güdü denir.


                      İhtiyaç
                     
                      İstek
    Güdü
                 
                      Dürtü


   Güdü üst taraftara belirtilen süreçleri kapsar. Öğrenmede güdü ise bireyin bir öğrenme görevini yerine getirmek için harekete geçmesidir.

Güdü




                       İçsel Güdü                                                               Dışsal güdü

İçsel güdü dışarıdan hiçbir etki olmak sızın bireyin kendi kendine harekete geçmesidir. Dışsal güdülenme ise dışarıdan bir etki ile öğrenenin harekete geçmesidir.
Görüldüğü gibi dışsal güdü dolaylı yoldan olduğu ve içsel güdünün de doğrudan olduğu için daha kolay uygulana bilir. Örneğin beş artıda bir beş puan sınavınıza etkilenecek dese öğretmen dışsal güdüleme yapmış olur. Ya da ödevlerini yapan herkese şeker gibi bir pekiştireç koysa aynı şekilde dışsal güdüleme yapmış olur. 
İçsel güdülenme her ne kadar öğrencinin kendi isteğiyle olsa da yinede öğretmenin yapacağı bazı şeyler vardır. Burada öğretmenin yapacağı şeyleri sıralamak yerine bir örnek verebiliriz. Öğretmen gerçekten yararlı olacağını inandığı bir kitabı öğrencisine hediye etse ve öğrencide bu kitabı okuyunca kitap okumanın ne kadar zevkli bir iş olduğunu anlasa işte o zaman güdüleme yapmış olur. Örnekte öğretmen önce dışsal güdülenme yapsa da daha sonra öğrenci bu işi benimseyerek içsel hale getirmiştir.
Verdimiz örneklerden de anlaşılacağı gibi pekiştireç vermek belki bir yere kadar dorudur ancak beli bir süre sonra ya etkisine kaybedecektir ya da öğretmen tarafından çekilecektir. Bu yüzden yapılansı gereken sınıfta ders çalıştırmayı bir alışkanlık haline getirmektir.

Dikkat

   
  Belli bir noktaya odaklanmaya dikkat denir.

                       İlgi ve güdü
                       
Dikkat

                      Dış cevre
                           

   Dikkat hem ilgi hem diş çevreyle yakında ilgilidir. Çabuk öğrenmeye de yardımcı olan dikkat öğrenilen bir alışkanlıktır. Sınıf içerisinde öğretmen dikkati arttırıcı olarak konunun amacını anlatmalı, konuyla ilgili merak uyandırıcı bilgiler vermelidir. Bunu için konunun faydaları anlatılar bilir.
   Ancak öğrencinin dikkati sadece konuya yada öğretmene değil aynı zamanda çevreye de bağlıdır. Buna örnek olarak öğrencinin o günkü ruh hali, sınıfın sıcaklığı, sıraların şekli, sınıfın sayısı sayıla bilir.



İlişki kurma

   Öğrenme önceki bilgiyle yeni bilgi arasında ilişki kurma sürecidir. Bu yüzden dolayı öğrencilerin öğrenmelerini kolaylaştırmak için yeni bilgiyi sunarken eski bilgi hakkında da bilgi vermek gerekir. Örneğin kalıtım konusu anlatılırken mayoz ve mitoz bölünme ile ilgili öğrencilere bilgi vermek gibi.
   Ayrıca yeni bilgi öğrenciye verilirken yakın çevresi, ailesi, akrabaları, babasının ya da akrabalarının işleriyle ilişki kurdurmak öğrenmeyi daha kolay sağlayacaktır.

Aktif katılım

   Katılım, öğrenciden istenen davranışı öğrenciye öğretmen tarafından verilen işaretlerle alarak öğrenme tamamlanana kadar devam ettirmesidir. Yani öğretmen öğrenciye işaret vererek aktif katılımı sağlayan yegâne kişidir. Öğretmen ortaya bir işaret mesela bir problem atmazsa o sınıfta katılımın olması beklenemez.
   Öğrencilerin katımlını arttırmak amacıyla;
1.   Öğrencilerin başarılı olma olasılıkları olan konulara yönlenmeleri sağlanmalıdır.
2.   Öğrencilerin öğrenme düzeylerine göre derse katılımları için uygun sayı ve içerikte öğretim yaşantısı tasarlanmalıdır.
3.   Öğrencilerin derse katılımları uygun zamanlarda pekiştireç verilerek öğrenciler için anlamlı olması sağlanmalıdır.
4.   Katılım dengeli, düzeyli ve sürekli bir etkinlik olarak planlanmalıdır.

PEKİŞTİRME
Davranışın tekrar edilme sıklığını arttırma işlemidir. Bu işlemde kullanılan uyarıcılara pekiştireç adı verilmektedir. Başka bir değişle olumlu pekiştireçlerin öğrenciye verilmesi, olumsuz pekiştireçlerin de ortamdan çekilmesi davranışın yapılma olasılığını arttırmaktadır. Pekiştirme ve pekiştireç aynı anlamda kullanılmakla birlikte, bir davranışın olma sıklığını artıran uyarıcılara pekiştireç, bu uyarıcıların verilmesi işlemine ise pekiştirme adı verilmektedir. 
Öğretme-öğrenme sürecinde öğrenilen kritik davranışlar ortaya çıktıkça bu davranışlar pekiştireçler yoluyla pekiştirilmelidir. Bu amaçla çok ve değişik pekiştireçlerden yararlanılmalıdır. Çünkü  pekiştirme önlemlerinin, öğretme-öğrenme sürecinin etkililik ve verimi üzerinde önemli etkileri bulunur. Pekiştirme önlemleriyle, yerine göre öğrenme güdüsü artırılır, dikkat ve öğrenme çabaları yönlendirilir, beklenen davranışın denenmesi sağlanır ve davranışın istenen yetkinliğe erişerek kalıcı hale gelmesi çabuklaştırılır.

Yeni öğrenmelerde ve beceri öğretiminde pekiştireçler doğru davranımdan hemen sonra verilmelidir. Pekiştireç verilirken dikkat edilecek noktalar şöyle özetlenebilir:
1.Aynı pekiştireçlerin çok sık kullanılması onların değerini azaltabilir.
2.Kullanılan pekiştireçler öğrencilerin ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmalıdır.
3.Pekiştireçlerin dağıtımında zamanlamaya dikkat edilmelidir.
4.Pekiştireçlerin ne zaman verileceğinin belli olmaması öğrenciyi sürekli uyanık bulunmaya ve çalışmaya yönlendirebilir.
5.Pekiştirme işi zaman zaman gecikmeli olarak yapılmalıdır.
6.Öğretmenler ceza yoluyla istenmeyen davranışların önlenmesi yoluna gitmemelidir.
Pekiştireçler öğrencinin gelişim özelliklerine, genel yetenek düzeyine, genel sağlık durumuna, ön öğrenmelerine, duyuşsal özelliklerine, sosyokültürel yaşam biçimine uygun olmalıdır.
Öğretmenlerin öğretme-öğrenme süreçlerinde pekiştirmenin etkilerinden tam olarak yararlanabilmesi için pekiştirmenin; öğrenci ihtiyaçlarına duyarlı olmasına, zengin seçenekler sunmasına ve dağıtımında dengeli olunmasına dikkat etmeleri gerekir.     
                                               
DÖNÜT VE DÜZELTME

 DÖNÜT, öğrenciye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında verilen mesajların tümüdür. Dönüt ve düzeltme, öğretim hizmeti niteliğini ve öğrenme düzeyini belirleyen en önemli öğedir. Dönüt, öğrenciye; öğrendiklerinin eğitimin amaçlarına uygun olup olmadığının ya da öğrencinin eğitim amaçlarına uygun davranıp davranmadığının bildirilmesidir. Diğer bir ifade ile, öğrenciye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında verilen mesajların bütünüdür. Öğrenme düzeyinin yükseltilmesi için dönüt sadece öğrenme sonuçları hakkında bilgi vermekle kalmamalı, öğrencilerin öğrenme güçlük ve eksikliklerinin giderilmesine de hizmet etmelidir. 
  Dönüt sadece öğrenme sonuçları hakkında bilgi vermekle kalmayıp öğrencilerin öğrenme güçlük ve eksiklerinin giderilmesine hizmet ettiği ölçüde öğrenme düzeyinin yükselmesine yardım edebilir.

Öğrencilerin, öğretme-öğrenme süreci ile etkileşimleri birbirinden farklı olduğundan bu süreçten eşit olarak yararlanmaları zordur. Sınıfta kullanılan ipuçları, pekiştirme ne kadar etkili verilirse verilsin ve öğretmen öğrencilerin katılımını ne kadar etkili sağlarsa sağlasın bu değişkenler her öğrenci için farklı anlamlar taşıyacağından öğrencilerin öğrenmelerinde farklılıklar gözlenebilir. Bu nedenle, grupla öğrenmeyi gerçekleştirmeye çalışan her öğrenci; neleri tam öğrendiğini, neleri eksik öğrendiğini, yanlış öğrenmelerinin ne olduğunu ve neleri öğrenemediğini bilmelidir. Öğretmen, öğrencilerin bu ihtiyaçlarını karşılamak için dönüt-düzeltme işlemlerini, öğrencilerin özelliklerine uygun ve etkili bir şekilde sunmalıdır.     Yaptıklarının ve söylediklerinin ne kadar hatasız ya da hatalı olduğu hakkında bilgi alan öğrenci daha kolay ve çabuk öğrenir. Öğrenirken ne kadar ilerlediğini kesin olarak bilmeyen bir öğrenci ise ağır yol alır; yanlışları doğru gibi öğrenir; öğrenmesi kesintiye uğrar ve hatta hiç öğrenemeyebilir. Öğrenme sonuçları hakkında bilgilendirilen öğrenci eksikliklerini giderebilir ve yanlış öğrenmelerini düzeltebilir

Öğrenme girişimlerinde sağlanan dönüt ve düzeltmelerle öğrenme hızını ve dolayısıyla öğrenme düzeyinin artmasına ek olarak üniteler boyunca öğrenciler arasındaki öğrenme hızı veya öğrenme düzeyi farklılıkları da azalmaktadır. Tam öğrenme modelinde, genel olarak dönüt işlemleri öğrenme ünitelerinin sonunda uygulanan izleme testleri sonuçlarına göre yapılır. İzleme testleri, dersin bir ünitesinde öğrenilmesi beklenen tüm yeni davranışlardan hangilerinin öğrenilmiş, hangilerinin öğrenilmemiş ve öğrenilmeyen davranışların neden öğrenilememiş olduğunu ortaya koymak amacıyla hazırlanan özel testlerdir. Çoğu halde, ünitede öğrenilmesi beklenen davranışların tümünü kapsayan izleme testinde yüzde 80–85 doğru cevap tam öğrenme düzeyi olarak belirlenmiştir. İzleme testi sonuçları analiz edildiğinde, her öğrencinin öğrenme eksiği, neleri öğrenemediği ya da öğrenmede güçlük çektiği davranışları ve bunların nedenlerini belirlemek mümkün olabilir.


Sosyal Bilgiler

ETKİLİ ÖĞRENME VE ÖĞRETİMİN GENEL İLKELERİ
« : Ocak 16, 2009, 12:15:42 ÖÖ »