Gönderen Konu: DEMOKRASİNİN SERÜVENİ  (Okunma sayısı 74941 defa)

Çevrimdışı Sosyal Bilgiler1

  • Administrator
  • Usta Öğretmen
  • *****
  • İleti: 2921
  • Rep +712/-3
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
« : Kasım 04, 2010, 09:51:03 ÖS »
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ:
Demokrasi: Halkın kendi kendini yönetmesine denir. Halk kendi yöneticilerini kendisi seçer. Bu hakkını milletvekilleri seçerek kullanır. Belli bir süre için milletvekillerini seçer milletvekilleri mecliste halk adına ülkeyi yönetir.
— Türk toplumunun, ruh ve karakter yapısına en uygun yönetim biçimi demokrasidir. Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlığıyla bütünleşen bir yönetimdir. İnsan haklarının en iyi korunup gelişebileceği yönetimdir.
**Demokrasinin Temel İlkeleri:
1.Milli egemenlik
2. Hürriyet ve eşitlik
3. Siyasi partiler.
a.Milli Egemenlik: Demokraside egemenlik millete aittir. Millet bu hakkını temsilcilerini kullanarak seçer. Yönetenler, gücünü milletten alır.
b.Hürriyet ve Eşitlik: Hürriyet; başkalarına zarar vermeden her şeyi yapabilmektir. Eşitlik; hiçbir ayrım yapmaksızın herkesin kanun önünde eşit olmasıdır.
c.Siyasi Partiler: Siyasi partilerin çok olması demokrasinin daha iyi işlemesini sağlar. Farklı düşüncedeki insanlar kendi fikirlerine uygun partilere üye olabilir. Ve istedikleri partiyi destekleyebilirler. Atatürk demokrasinin tam anlamıyla gerçekleşe bilmesi için çok partili hayata geçilmesinin şart olduğunu belirtmiştir.
— Ülkeyi yöneten partilere “İktidar partisi” diğer partilere de “muhalefet partisi” denir. Eğer bir parti tek başına iktidar olamazsa başka partilerle anlaşarak iktidar olur. Bu birleşmeye “koalisyon” adı verilir.
— Çoğunluk ilkesi ise halkın çoğunluğunun istediğinin olmasıdır. Ancak çoğunluğu sağlayan parti diğer insanları ezmez ya da baskı uygulamaz. Çünkü demokraside İnsan haklarına saygı ön plandadır.
— Genel oy prensibi ise halkın yöneticilerini kendilerinin ve hepsinin oyu eşit şekilde seçmesidir.

Diğer Yönetimler:

- Monarşi (Mutlakıyet): Tek kişinin egemenliğine dayanan yönetim biçimidir. Kralların sözü geçer sadece.
- Oligarşi: Ufak bir azınlığın(gurubun) ülkeyi yönetmesidir.
a- Aristokrasi: Soylu sayılan sınıfın ülkeyi yönetmesidir.
- Teokrasi: Ülkenin dini kurallara göre yönetilmesidir.
- Cumhuriyet: Milletin kendini yönetecekleri seçtiği bir yönetimdir. Günümüzde en çok olan devlet yönetim şeklidir.
- Feodalite: Ortaçağda zengin toprak sahiplerinin yönetimine dayanan yönetim biçimidir.
- Diktatörlük: Monarşiye benzer bu yönetimde de tek kişinin geniş yetkileri vardır. Yakın zamana kadar Irak’ta Saddam Hüseyin ülkeyi bu yönetimle yönetiyordu.



Tarihten Günümüze Demokrasi:

- İlk çağlarda demokrasi fazla gelişmemişti. Bu dönemde insan haklarını ve demokrasiyi Aristo, Sokrates, Eflatun gibi Sofistler (düşünürler) geliştirmeye çalışıyordu.
- Roma’da yazılı kanunlar hazırlandı. (12 Levha kanunları )
- Orta Çağda İngiltere Kralı Yurtsuz John “Manga Carta Libertatum” ( Büyük Özgürlük Bildirisi) yayınlayarak kralın yetkilerini azda olsa kısıtladı.
- Johann Gutenberg’in matbaayı icadı ile insanlar arasında düşünce ve bilgi paylaşımı hızlandı.
- Avrupa’da reform, Rönesans ve Aydınlanma hareketleri ile demokrasi ve özgürlükler gelişti.
- Faransız “İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi” ile özgürlük , eşitlik, adalet, ulusçuluk gibi kavramlar tüm dünyaya yayıldı.
- Birleşmiş Milletlerin yayınladığı “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile insan hakları ve demokrasi hızla gelişti.
- Günümüzde 192 ülkenin 120’si demokrasi ile yönetilmektedir.
- Ülkemizde M. Kemal 23 Nisan 1920’de TBMM’yi açtı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etti. Böylece Türkiye çağdaş ve insan haklarına uygun bir yönetime geçmiş oldu.
 
İnsan hakları:
- İnsanların doğuştan gelen ve toplumda  daha iyi yaşaması için olması gereken haklara biz insan hakları diyoruz. Yaşama , eğitim, sağlık, seyahat ve yerleşme, düşünme hakları gibi.
- Günümüzdeki insan haklarının oluşması kolay olmamıştır. İlk çağlarda insanların çoğu hakları yoktu. Krallar ve diğer yöneticiler istediği gibi davrana biliyor ve insanlar köle olarak satılabiliyordu.  Zamanla demokrasi ve insan hakları gelişti ve günümüzdeki insan hakları oluştu.
- İnsan haklarını ülkelerde anayasalar koruma altına alır. Ayrıca uluslar arası kuruluşların ortak hareketiyle insan haklarını koruyacak belgeler de yayınlanmıştır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi… Bu belgeleri imzalayan ülkeler oradaki şartlara uymak zorundadır.

İnsan hakları ile ilgili bazı önemli olaylar.
- Tarihte bilinen ilk yasalar “Hamburabi Yasaları” dır. Babil kralı Hamburabi tarafından hazırlanmıştır. “Kana kan göze göz (kısasa kısas)” ilkelerine dayanır.(Mö:1795-1750)
- Peygamberimiz Hz. Muhammed ölmeden önce yaptığı “Veda Hutbesi”nde toplum kurallarından bahsetmiştir.(632)
- Orta Çağ’da. Manga Carta insan hakları için önemli bir adım olmuş (1215)
- Osmanlı devletinde Kanuni Sultan Süleyman kanunlar hazırlayarak insan haklarını korumaya çalışmıştır. (1520-1566)
-  Faransız “İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi” ile özgürlük , eşitlik, adalet, ulusçuluk gibi kavramlar tüm dünyaya yayıldı.(1789)
- Osmanlı devletinde “Kanun-i Esasi” ile insan haklarında önemli gelişme oldu. Halk ilk defa yönetime katıldı. (1876)
- “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” ile insan hakları tüm dünyada hızla yayılmaya ve korunmaya başladı. (1948)
- “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” ile Avrupa devletleri de insan hakları için önemli bir adım attı. (1950)

- Temel Haklarımız:

-İnsanların yaşaması için gereken haklardır. Temel haklar üç kısıma ayrılır:
1- Kişi hakları: Yaşama, düşünme, yerleşme,özgür olama, mülk edinme gibi doğuştan olan haklardır.
2- Sosyal ve Ekonomik Haklar: devletin kanunlarla insanların daha iyi yaşaması için sağladığı haklardır. Sağlık hakkı, eğitim hakkı, çalışma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, sendika kurma hakkı gibi.
3- Siyasi haklar: Ülke yönetimine katılmamızı sağlayan haklardır. Seçme ve seçilme hakkı, siyasi faaliyette bulunma hakkı, dilekçe hakkı, vatandaşlık hakkı gibi.

.

Sosyal Bilgiler

DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
« : Kasım 04, 2010, 09:51:03 ÖS »