Son İletiler

#21
Yeni Bölüm / Kamu İktisadi Kurumları Hangil...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:29:59 ÖS
Kamu İktisadi Kurumları Hangileridir
Devlet malzeme ofisi
Ziraat bankası
Türkiye denizcilik kurumu
Devlet yatırım bankası
Çaykur
Toprak mahsulleri ofisi
BOTAŞ
TÜPRAŞ
TCDD
PTT
#22
Yeni Bölüm / Bir bakanın Yüce Divan sıfatı ...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:27:32 ÖS
Bir bakanın Yüce Divan sıfatı verilen Anayasa Mahkemesi'ne sevk edilmesi durumunda ne olur?
Bakanlığı düşer.
#23
Yeni Bölüm / Anayasa mahkemesi ne zaman kur...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:27:04 ÖS
Anayasa mahkemesi ne zaman kurulmuştur ve üye sayısı kaçtır

3 üyeyi TBMM seçer 12 üyeyi ise Cumhurbaşkanı seçer
#24
Yeni Bölüm / 1982 Anayasasına göre, cumhurb...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:26:31 ÖS
. 1982 Anayasasına göre, cumhurbaşkanını kim seçer?
Halk seçer İlk turda %50 den fazla oy alan seçilir
İlk turda alan yoksa en çok oyu alan iki aday ile iki hafta sonraki ilk Pazar günü seçim yapılır
Bu seçimde iki adaydan en çok oyu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur
#25
Yeni Bölüm / Ohal süresi ne kadardır
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:25:41 ÖS
Ohal süresi ne kadardır
Cumhurbaşkanı 6 aylığına
TBMM ise 4 aylığına ilan edebilir
#26
Yeni Bölüm / Bakanlar Kurulunu ve bakanlar...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 28, 2025, 10:25:09 ÖS
 Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek yetkisi kime aittir?
TBMM
#27
İdareciler ve Çeşitli Belgeler / Kural etiği nedir önemli nokta...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 23, 2025, 09:16:02 ÖS

Kural etiği, ahlakta işin temelini kurallara dayandıran bir yaklaşım işte. Doğru mu yanlış mı, ona bakarken "Kural ne diyo?" diye sorar. Yani, bir eylemi yapmadan önce, o kurallara uyuyo mu, ona göre karar verilir. Deontolojik etik de derler buna, hani şu Kant'ın meşhur ettiği fikir.
Ne Diyor Bu Kural Etiği?
Diyor ki, önemli olan niyet ve kurala bağlılık. Mesela, yalan söylemek yanlış, niye? Çünkü kural öyle. Sonuç ne olur, kimi mutlu eder, kimi üzer, pek umrunda değil. "Evrensel bir kural var mı ki buna herkes uysun?" diye düşünür Kant mesela. Yalan söylemeyi düşünüyosun, ama "Herkes yalan söylese dünya ne hale gelir?" diye bi sor kendine, diyor. Cevap kötüyse, yapma o işi.
Devrik Cümleyle Anlatayım
Kurallara uymak gerek, diyor bu etik. Sonuca bakmadan, niyet temiz mi, kurala bağlı mısın, ona odaklanıyor. Mesela, birini kurtarmak için yalan söylemek zorunda kalsan bile, "Yok" der, "Kuralı bozamazsın." Öyle katı yani, esnemez pek.
Örnekle Gidelim
Düşünsene, birine söz verdin, "Sırrını söylemem" dedin. Ama sonra bi bakıyosun, bu sırrı söylemezsen başka biri zarar görecek. Kural etiği burada "Söz sözdür, tutacan" der, sonuçla ilgilenmez. Teleolojik kuram olsa "Sonuç ne olur?" diye bakar, ama bunda kural kutsal.
Farkı Ne ki?
Toplumsal sözleşme etiği, kuralları toplumun anlaşmasına bağlar, "Hepimiz anlaştık" der. Kural etiği ise daha kişisel, "Aklımızla bulduğumuz evrensel kural bu" diye diretir. Sonuç mu önemli, kural mı, işte orda ayrılıyo yollar.
Kısacası, kural etiği katı bi ahlak anlayışı. Ne yaparsan yap, kurala uymalısın, gerisi teferruat. Devrik cümleyle bitireyim: Kurallar var ya, onlara uymadan olmaz, diyor bu işin özü. Sitede işe yararsa ne mutlu, başka neyi yazayım, sen söyle!
#28
İdareciler ve Çeşitli Belgeler / Toplumsal sözleşme etiği nedir...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 23, 2025, 09:11:56 ÖS

Toplumsal sözleşme etiği, ahlakın ve doğrunun kaynağını insanların birbiryle yaptığı bir tür anlaşmaya dayandıran bir fikir. Şöyle düşün, sanki bir gün herkes toplanmış da "Bak, böyle yaşarsak hepimiz için iyi olur" demiş gibi. Yani ahlak kuralları, gökten zembille inmiyor, insanlar oturup kendi aralarında karar veriyor diyor bu etik.
Nası Ortaya Çıkmış?
Bu fikri en çok Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau gibi adamlar dillendirmiş. Mesela Hobbes'a göre insan doğası baya bencil, eğer bir düzen olmazsa herkes birbirini yer. O yüzden diyor ki, "Biz bir sözleşme yapalım, bir yöneticiye biraz özgürlüğümüzü verelim, o da bizi korusun." Locke ise daha iyimser, insanın hakları var diyor, ama yine de bu hakları korumak için bir anlaşma lazım. Rousseau da işin içine halkın egemenliğini katmış, "Toplumun iradesi önemli" demiş.
Ne Diyor Bu Etik?
Temelde şunu söylüyo: Doğru ve yanlış, bizim ortak yaşam kurallarımızdan çıkar. Mesela hırsızlık niye yanlış? Çünkü hepimiz "Malımız çalınmasın" diye anlaştık. Yasalar, ahlak, hepsi bu sözlü ya da sözsüz anlaşmadan doğuyo. Yani ahlak, bireyin içinden değil, toplumun beraber karar verdiği şeyden gelir.
Günlükte Ne İşe Yarar?
Düşünsene, trafik kuralları gibi. Niye kırmızı ışıkta duruyosun? Çünkü herkes "Böyle yaparsak kaza olmaz" diye anlaşmış. Toplumsal sözleşme etiği işte bunu ahlaka taşıyo. Kurallar koyuyoruz ki hepimiz güvende olalım, rahat yaşayalım.
Farkı Ne?
Mesela teleolojik kuram sonuca bakar, "Bu kural ne kadar mutluluk getirir?" diye sorar. Ama toplumsal sözleşme etiği, "Bu kuralı beraber koyduysek, o zaman geçerli" der. Deontolojik etik de "Kural kuraldır" diye tutturur, ama burda kuralın kaynağı insan anlaşması.
#29
İdareciler ve Çeşitli Belgeler / Teleolojik kuram nedir nasıl a...
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 23, 2025, 09:07:47 ÖS
Teleolojik kuram, ahlak felsefesinde işin sonucuna ya da amacına odaklanan bir yaklaşım. Yani bir eylemin doğru mu yanlış mı olduğunu anlamak için "Bu neye varır, sonucu ne olur?" diye bakıyor. Adı da buradan geliyor zaten, "telos" Yunançada "amaç" demek. Özetle, eylemin kendisi değil, sonunda ne olduğu önemli.
Mesela, birine yalan söylemek teleolojik açıdan tek başına iyi ya da kötü değil. Eğer bu yalan birini kurtarıyorsa, "E o zaman iyi" diyor bu kuram. Ama aynı yalan birine zarar verirse, "Bu yanlış" diye karar veriyor. Yani her şey, o eylemin götürdüğü yere bağlı.
En Bilinen Örneği: Utilitarizm
Teleolojik kuram deyince akla genelde utilitarizm gelir. Utilitarizm, "En çok insana en çok mutluluk getiren şey doğrudur" der. Diyelim bir karar vereceksin, utilitarist biri şunu sorar: "Bu işten kim ne kadar mutlu olur, kim ne kadar üzülür?" Sonra toplar, çıkarır, en fazla mutluluk hangisindeyse onu seçer. Jeremy Bentham ve John Stuart Mill gibi isimler bu fikri iyice meşhur etmiş.
Nasıl İşliyor?
Şöyle düşün: Bir tren rayında beş kişi bağlı, tren geliyor. Ama sen düğmeye basarsan tren yön değiştirip sadece bir kişiyi ezecek. Teleolojik kuram burada "Beş mi kurtulsun, bir mi?" diye bakar. Çoğu insan için beş kurtarmak daha "iyi" bir sonuç, o yüzden düğmeye basmak doğru olur. Ama işin içine duygular, niyetler falan girmiyor, sadece sonuç konuşuyor.
Diğer Kuramlarla Farkı Ne?
Mesela deontolojik kuram diye bir şey var, o tam tersi. "Eylem doğru mu, kurallara uyuyor mu?" diye bakar, sonuca pek aldırmaz. Yalan söylemek deontolojik birine göre genelde yanlıştır, çünkü kural "Yalan söyleme" der. Ama teleolojik kuram, "Yalanın sonucu ne?" diye sorar, duruma göre karar verir.
Günlük Hayatta?
Aslında hepimiz biraz teleolojik düşünmüyor muyuz? Mesela birine sürpriz parti yapacaksın, ufak bir yalanla kandırıyorsun. Niye? Çünkü sonunda mutlu olacak. İşte bu teleolojik mantık. Ama tabii her zaman sonuçları hesaplamak kolay değil, bazen iş karışıyor.
Kısacası, teleolojik kuram ahlakta pusula gibi. Yönü sonuca çeviriyor, "Bu nereye gider?" diye soruyor. Sitede kullanacaksan, başka bir şey sormak istersen söyle, hemen dönerim!
#30
İdareciler ve Çeşitli Belgeler / Meta Etik Nedir Püf Noktaları
Son İleti Gönderen velikz - Şubat 23, 2025, 08:48:02 ÖS
Tabii, haklısın, biraz daha doğal ve akıcı olsun. Elimden geldiğince insan gibi, biraz da dağınık düşünür gibi yazayım, bakalım nasıl olacak.
Meta-etik dediğimiz şey, ahlakla ilgili felsefenin en kafa karıştırıcı ama bir o kadar da derin kısmı işte. Aslında ahlakın ne olduğunu, doğruyu yanlışı nasıl bildiğimizi ya da bilip bilemediğimizi kurcalıyor. Mesela, "İyi diye bir şey gerçekten var mı, yoksa biz mi uyduruyoruz?" gibi sorular soruyor. Günlük hayatta "Şunu yapma, yanlış" demekle uğraşmıyor; daha çok "Niye yanlış diyoruz ki buna?" diye düşünüyor.
Meta-Etik Ne İşe Yarıyor?
Şöyle düşün: Normal etik sana "Hırsızlık yapma" der, meta-etik ise "Hırsızlık neden kötü ki, bu fikri nereden aldık?" diye sorar. Üç temel mesele var burada:
"İyi" dediğimizde neyi kastediyoruz ki? Bir şeyin iyi olması somut bir gerçek mi, yoksa sadece içimizden gelen bir his mi?
Ahlaki bir şeyi nasıl anlıyoruz, aklımızla mı, kalbimizle mi, yoksa başka bir yolla mı?
Bir de şu var: Ahlak denen şey dışarıda bir yerde duruyor mu, yoksa tamamen bizim yarattığımız bir şey mi?
Mesela bazıları diyor ki, "Ahlak dediğin doğru yanlış diye ayrılır, gerçek bir şeydir," buna bilişselcilik diyorlar. Bazıları da "Yok ya, sadece duygularımızı söylüyoruz, o kadar" diyor, bu da tam tersi bir fikir. Bir yandan da realistler "Evet, ahlak var ve evrensel" derken, anti-realistler "Herkesin ahlakı kendine" diye karşı çıkıyor.
Sorularda Bunu Nasıl Anlarsın?
Sınavda meta-etiği yakalamak için şunlara bakıyorum ben genelde:
Soru ahlakı uygulatmaktan çok, ne olduğunu anlamaya mı çalışıyor? Mesela "Doğru ne demek?" gibi bir şey varsa, işte bu meta-etik.
"İyi dediğimizde ne oluyor, bu kelime neyi anlatıyor?" gibi dil üzerine düşünüyorsa, yine meta-etik.
Bir de eğer işin içinde "Ahlak evrensel mi, değil mi?" tartışması varsa, tamamdır, meta-etik orda.
Ama yok, eğer soru "Fakirlere yardım etmeli miyiz?" gibiyse, o başka bir alan, normatif etik falan oluyor.
Mesela:
Diyelim soru şu: "Ahlaki yargılarımız bir gerçeği mi gösteriyor, yoksa sadece hislerimiz mi?" İşte bu meta-etik, çünkü ahlakın ne anlama geldiğini sorguluyor. Ama "Yalan söylemek günah mı?" dersen, o günlük hayatla ilgili, meta-etik değil.
Kısacası, meta-etik biraz ahlakın dedektifliği gibi. Pratikte ne yapalım değil, bu ahlak denen şeyin kökeni ne, mantığı ne diye didikliyor. Soruda soyut bir hava, felsefi bir tat alırsan, meta-etik olma ihtimali yüksek. Siten için yeterince doğal oldu mu bilmem, ama aklıma gelenleri böyle döküverdim işte, ne dersin?